| Bu ulkeler bagimsiz olduktan sonra, cok daha fazla yukselmeye basladi. | TED | إنها لم تنهض بسرعة كافية بعد أن أصبحت هذه الدول مستقلة. |
| Yani, şantöz olduktan beri söylemedim. | Open Subtitles | حسنا ، ليس بعد أن أصبحت مطربة في نادي ليلي |
| Tabii ki kendini arabaya falan kilitlemene gerek yok. Fakat ciddi bir şey olduktan sonra eş zamanlı olarak neler olduğunu kaydetmeni istiyorum. | TED | حسناً، لاداعي لأن تحجز نفسك بسيارتك للقيام بهذا، لكن أرجوك، فور حصول شيء ما، أرغب منك بتسجيل كل ماحدث. |
| İşi bu kasabada olduktan sonra, ne farkeder ki? | Open Subtitles | لكن ما هو الفرق في بلدة كهذه؟ من يدري متى إفتتاح معرض الحرير؟ |
| Senin gibi arkadaş olduktan sonra şansada gerek kalmadı. | Open Subtitles | من قد يحتاج إلى الحظ، عندما يكون لديه أصدقاءٍ مثلك؟ و الآن، أغرب عن وجهي |
| Bayan Dr. Minton olduktan sonra nerede yaşadığımızın bir önemi yok. | Open Subtitles | لا يهمني المكان الذي نعيش فيه، طالما أنا السيدة الدكتورة مينتون. |
| Benimle olduktan sonra boktan hayatını ardında bıraktı. | Open Subtitles | ومنذ أن أصبحنا سوية وَضعَت كُلّ تلك الزبالة ورائها |
| Babam, hepimizi kurtardı. Chris kanser olduktan sonra babam ona bakmak için işi bıraktı. | Open Subtitles | أبي يهتم بكل هذا, بعد أن أصيب بالسرطان بدأ يهتم به |
| Âşık olduktan ve araba sürmeyi öğrendikten sonra. | Open Subtitles | تماماً بعد " الوقوع في الحب" و " تعلم القيادة |
| Benim cocuğumdan beklediğim gibi. Chunin olduktan yarım yıl sonra bu seviye gelmek | Open Subtitles | هذا ما توقعته من ولدي أن تحقق هذا المستوى بعد عام ونصف منذ أن أصبحت تشونن |
| Yetişkin bir insan olduktan sonra, inançlarım kesinleşti. | Open Subtitles | بعد أن أصبحت بالغاً ، اعتقاداتي أصبحت ثابتة |
| Yetişkin bir insan olduktan sonra, inançlarım kesinleşti. | Open Subtitles | بعد أن أصبحت بالغاً ، اعتقاداتي أصبحت ثابتة |
| Casey başkan olduktan sonra ahlakın ne kadar geliştiğini size anlatamam. | Open Subtitles | لا أَستطيعُ إخباركم كم تطورت روحنا المعنويةِ مُنذ أن أصبحت كايسي رئيسة. |
| Kim Palmieri CEO olduktan sonra. | Open Subtitles | بعد أن أصبحت كيم بالميري المديرة التنفيذية. |
| Bu kadar hayatımın, hayatımızın parçası olduktan sonra... | Open Subtitles | بعد أن أصبحت جزء لا يتجزأ من حياتى ، حياتنا |
| Mezun olduktan sonra staj için İturi ormanına gittim. | TED | فور انتهائي من الدراسة عدت الى غابات ايتوري لانهي فترة التخصص |
| Başkan olduktan hemen sonra, Sierra Leone'nin en parlak gençlerinden bazılarını lider olarak atadım ve Sierra Leone'nin dönüşüm vizyonunu gerçekleştirme sorumluluğunu üstlendim. | TED | فور ما أصبحت الرئيس، عينت بعض ألمع شباب سيراليون كقادة، مع تحمّل المسؤولية في فهم رؤيتنا المشتركة لتحويل سيراليون. |
| Ama ne fark edecek ki ... onun da işi bu kasabayla olduktan sonra? | Open Subtitles | لكن ما هو الفرق في بلدة كهذه؟ من يدري متى إفتتاح معرض الحرير؟ |
| Senin gibi arkadaş olduktan sonra şansada gerek kalmadı. | Open Subtitles | من قد يحتاج إلى الحظ، عندما يكون لديه أصدقاءٍ مثلك؟ |
| Bu planı yapan ben de aralarında olduktan sonra, kaç kişinin öldüğünü umursamayacak biri. | Open Subtitles | خطة وُضعت من قِبل شخص لا يكترث بشأن عدد الأشخاص الذي يموتون، طالما أنا واحد منهم |
| Onu arkadaş olduktan sonra kullandım, tamam mı? | Open Subtitles | لقد استغللته بعد أن أصبحنا أصدقاء بالفعل |
| Frengi olduktan sonra şu sözleri söylemiştir: | Open Subtitles | وبعد أن أصيب بالزهري بدأ يقول أشياء مثل |
| "Sana aşık olduktan sonra. " | Open Subtitles | بعد الوقوع في الحب معك. |