| Kasabanın şişko kızlarından biriyle evlenmem için zilzurna sarhoş olmam lazım. | Open Subtitles | يجب أن أكون ثمل للغاية حتى ينتهي بي الأمر بأبقار المدينة |
| Menülere şimdi bakamam. Masada olmam lazım. | Open Subtitles | لا أستطيع النظر إلى القائمة الآن، يجب أن أكون جالساً أمام المائدة |
| Bir cinayet hakkında kitap yazıp sonra birini aynen böyle öldürebilmem için oldukça aptal olmam lazım. | Open Subtitles | أنا يجب أن أكون غبي جدا لتأليف كتاب حول القتل وبعد ذلك يقتل شخص ما الطريق وصفته في كتابي |
| Bir saat 40 dakika sonra hava alanında olmam lazım. | Open Subtitles | علي أن أكون في المطار بعد ساعة و 40 دقيقة |
| Kendimle konuşmak için baya bi manyak olmam lazım değil mi? | Open Subtitles | عليّ أن أكون مجنونـا لأتحدث مـع نفسي ، أليس كذلك ؟ |
| Bir karışıklık olmuş. Benim de, bu ekipte olmam lazım. | Open Subtitles | يبدو أن هناك سوء تفاهم من المفترض أن أكون هنا |
| Haydi ama. 15 dakika içinde parkta olmam lazım. | Open Subtitles | هيا ، كان يجب أن أكون في المنتزه منذ 15 دقيقة |
| Orada olmam lazım. | Open Subtitles | إنهم من أفضل زبائني, أنا حقاً يجب أن أكون هناك |
| Olmaz benim uçta olmam lazım. Kapalı yerde kalamam. En uçta olmam lazım. | Open Subtitles | لا أستطيع ، يجب أن أكون الأخير حجمي كبير ، يجب أن أكون الأخير |
| Onu aramayı düşünmek için bile derinden sarsılmış olmam lazım. | Open Subtitles | يجب أن أكون حائرا جدّا حتى أفكر بالإتصال به. |
| 24 saat sonra uçakta olmam lazım. | Open Subtitles | أنت تدركين بأنه يجب أن أكون على متن الطائرة خلال الأربعة والعشرين ساعة القادمة |
| Benim de o erkek olmam lazım. | Open Subtitles | من خيالهن الخصب و الواسع أنا يجب أن أكون هذا الرجل |
| Reuben, çok geç kaldım. 45 dakika içinde uçakta olmam lazım. | Open Subtitles | رويبن الوقت متأخر جدا علي أن أكون على الطائرة في خمسة و اربعين دقيقة |
| Reuben, çok geç kaldım. 45 dakika içinde uçakta olmam lazım. | Open Subtitles | رويبن الوقت متأخر جدا علي أن أكون على الطائرة في خمسة و اربعين دقيقة |
| Bu gece bir yerde olmam lazım, beni yarın ara tamam mı? | Open Subtitles | عليّ أن أكون في مكان ما الليلة اتصل بي على جهاز النداء غداً |
| - ...önemli maçta olmam lazım. Sanırım böyle deniyor. - Tamam git. | Open Subtitles | -من المفترض أن أكون فى لعبة كبيرة إذهب ، نحن سنعتنى بهذا |
| 8'de. 9'da okulda olmam lazım da. | Open Subtitles | في الساعة الثامنة، بما انني يجب ان اكون في المدرسة عند التاسعة |
| - Yap şunu! Emin olmam lazım! | Open Subtitles | قم بذلك فقط، أريد التيقن |
| Ki ondan da önce, aşık olmam lazım. | Open Subtitles | وقبل أن يحدث ذلك , أحتاج أن أكون في حالة حب |
| Söyleseydim uçağa binmeme izin vermezdiniz. Kardeşimin yanımda olmam lazım. | Open Subtitles | كنت سأُمنع من السفر ويجب أن أكون هنا مع أختي |
| Aslında gergin olmam lazım ama değilim. | Open Subtitles | يجب أن اكون منفعلاً لكني لست كذلك |
| Ama sizin tarafınızda olmam lazım. | Open Subtitles | لكن يجب أن أبقى بجانبك |
| Bu muayenede adli kanıt bulunursa, orada olmam lazım. | Open Subtitles | انظري، علي التواجد خلال الفحص في حال وجود أدلة جنائية |
| Sakin olmam lazım. | Open Subtitles | علي أن أبقى هادئة |
| Martin eve daha yeni geldi, onun yanında olmam lazım. - Martin kocanız mı? | Open Subtitles | مارتن) منذُ فترة عاد للمنزل) و ان ينبغي ان أكون بقربه |
| Burada size iyi haberleri vermek için duruyor olmam lazım. | TED | يفترض أن أكون هنا لأخبركم الخبر الجيد. |