| Birbirinizi sadece bir yıldır tanıyor olmanıza rağmen, kafanda hiç soru işareti yoktu. | Open Subtitles | مع أنكما لم تعرفا أحدكما الآخر إلا لعام، ولم تكن لديك أية أسئلة |
| Ve aynı yerde olmanıza karşın birbirinize farklı açılardan bakıyorsunuz. | Open Subtitles | و على الرغم من أنكما تتطلعان لهذا من منظور مختلف إنه ذات المكان |
| Aslında yedi kişi olmanıza şaşırdım. | Open Subtitles | في الواقع أنا متفاجئ لأنكم ما تزالون سبعة |
| Barışmış olmanıza çok seviniyoruz, ama görsel olarak hayal etmesek daha iyi olur. | Open Subtitles | نحن جدا فرحين لأنكم عدتوا لبعضكم لكن أعتقد انه يكون من الافضل ان لا يكون هنالك تصورات |
| Amiral, burada olmanıza ne kadar müteşekkir olduğumuzu anlatamam. | Open Subtitles | أدميرال , لا يمكننى إخبارك كم نحن ممتنون لوجودك هنا |
| Aslında doktor, burada olmanıza sevindim. | Open Subtitles | في الواقع ، أيّها الطبيب أنا سعيدة بوجودك هنا |
| Bu akşam hepinizin burada olmanıza çok memnun oldum çünkü daha önce yapmaya korktuğum birşey yapacağım. | Open Subtitles | لكني حقا سعيد بوجودكم هنا الليلة , لأنني سوف افعل ما لم اعتقد ابدا انه ستكون لدي الشجاعةلأفعله |
| Acı çekmek için zeki olmanıza gerek yok, fakat canlı olmanız gerekir. | TED | ليس عليك أن تكون ذكياً لتعاني، لكن ربما عليك أن تكون حياً. |
| İnsanlar birlikte olmanıza inanamıyor. | Open Subtitles | لذا يواجه الناس صعوبة في تصديق أنكما أنتما الاثنان تتواعدان |
| Donanmada Tom'la beraber görev aldığını ve ikiniz de evli olmanıza rağmen birbirinizden hiç kopmadığınızı. | Open Subtitles | كما تعلم لقد كنت أنت مع توم في البحرية سوية و ولا زلتما على اتصال مع أنكما متزوجين |
| Yoksa, bu tür testler için şehir klinikleriyle temasta olmanıza emin olmak isterim. - Tamam mı? | Open Subtitles | إن لم يكن كذلك، أريد أن أحرص أنكما تواصلتما يا رفاق مع عيادة المدينة لهذه الاختبارات |
| Tebrikler! Olayı çözmüş olmanıza inanamıyorum. | Open Subtitles | تهاني لا أصدق أنكما حللتما المسألة |
| Meselelerinizi çözmüş olmanıza çok sevindim. | Open Subtitles | أوه , أنا مسرور أنكما حللتما خلافاتكما |
| Gerçekten sizin de partiye dahil olmanıza memnunuz ve gördüğümüz kadarıyla siz de heyecanlısınız. | Open Subtitles | نحن فعلا متحمسون لأنكم إنضممتم لهذه الحفلة ولأنكم متحمسون لها شكرا لكم |
| Oh, hala burada olmanıza sevindim. | Open Subtitles | أنا مسرورة جداً لأنكم لازلتم هنا |
| - Benim. Çok iyi. Burada olmanıza sevindik. | Open Subtitles | جيد ، سعيدون لأنكم إستعطتم النجاح |
| Aslında doktor, burada olmanıza sevindim. | Open Subtitles | في الواقع ، أيّها الطبيب ، أنا مسرورة لوجودك هنا |
| Burada olmanıza minnettarım, Usta Kenobi. | Open Subtitles | أنا ممتن لوجودك هنا يا معلم كانوبي |
| Bay Thomas, burda olmanıza gerek yok | Open Subtitles | لا حاجة لوجودك هنا |
| Sebep her neyse burada olmanıza mutluyum. | Open Subtitles | مهما كان السبب... أني سعيده بوجودك |
| - Bizimle olmanıza sevindim, efendim. | Open Subtitles | سعدنا بوجودك معنا ، سيدي |
| Tanrım, çocuklar, Burada olmanıza çok sevindim. | Open Subtitles | أنتم أنا سعيدة جداً بوجودكم |
| Aşil gibi büyük bir savaşçı olmanıza gerek yok, büyük bir kral veya bir kahraman olmanıza da. | TED | ليس عليك أن تكون محاربًا عظيمًا كا أكليس أو ملك عظيم أو بطل |
| Burda olmanıza sevindim çocuklar, | Open Subtitles | حسنا، سعيدة أنكم هنا يارفاق، لكنني أقسم، إن قال لي شخص آخر |