| Sen safsın ve öyle olmasaydın Tanrı beni anında çarpardı. | Open Subtitles | أنت نقية و ليخسفني الرب الآن إذا لم تكوني كذلك |
| Sen safsın ve öyle olmasaydın Tanrı beni anında çarpardı. | Open Subtitles | أنت نقية و ليخسفني الرب الآن إذا لم تكوني كذلك |
| Yine de, sen olmasaydın, hayatta olup bir şeyler söyleme şansım bile olmayacaktı. | Open Subtitles | على كل حال, لم اكن سأصبح على قيد الحياة لأقول اي شيء, لولاك |
| Sen olmasaydın, asla çok çalışmazdım başarılarım olmazdı ve asla... | Open Subtitles | لولاك لما عملت بصعوبة و لما انجزت ما انجزته الان |
| Ama demiştin ki sen olmasaydın takımın eyalet şampiyonluğunu kazanamazdı. | Open Subtitles | لَكنَّك قُلتَ ذلك بدونك فريقكَ لَنْ يَكونَ عِنْدَهُ رَبحتْ حالةً. |
| Eğer bu gece işe gitmek zorunda olmasaydın şu an müthiş tahrik olmuştum. | Open Subtitles | يا لذلك من مثير للمشاعر لو لم تكن مضطرا ً للذهاب للعمل الليلة.. |
| Bir hafta sonunda sıkılmış olmasaydın bu arkadaşlık var olmayacaktı bile. | Open Subtitles | لولا أنك كنتَ تشعر بالملل في ذاك اليوم، لما كانت أصلاً |
| dedim. Annem dedi ki "Eğer sünnet olmasaydın oraların kaşınırdı. | TED | قالت، "حسنا، ان لم تكوني مختونة، لكنت شعرت بالاثارة هناك. |
| Eğer bir aptal olmasaydın, senin büyü yaptığından şüphelenebilirdim. | Open Subtitles | لو لم تكوني بلهاء ، كنت شككت بمزاولة شاذه أدخلي |
| Bu kadar çok cimri olmasaydın şimdi bir dükkanımız olurdu. | Open Subtitles | إن لم تكوني بخيلة , لزال بحوزتنا المتجر. |
| Sen olmasaydın, millet gömülmeyi beklerken 5 sıra olurdu. | Open Subtitles | إذا لم تكوني موجودة لكن الناس جميعاً قد أصبحوا مدفونين |
| -Eğer bir kız olmasaydın seni döverdim. -Ben de. | Open Subtitles | ُكنت سألقنك درسا إن لم تكوني فتاة وانا ايضا |
| Sonunda şunu anladım ki sen olmasaydın, hayatım tamamen farklı olabilirdi. | Open Subtitles | وفي النهاية فهمت أن مسار حياتي كان ليصير مختلفاً تماماً لولاك |
| Sen olmasaydın bir sürü hata yapacaktım. | Open Subtitles | أتعلمين، لولاك لارتكبت الكثير من الأخطاء |
| Teşekkürler Denis. Sen olmasaydın asla... | Open Subtitles | شكراً لك دنيس، لولاك لما أجل، لا بأس، ها أنت تبدأ من جديد |
| Sen olmasaydın ne yapardım bilemiyorum Sonuçta, onu tanıyabilecek tek kişi sensin | Open Subtitles | لم أكن أدري ماذا أفعل بدونك أنت الشخص الوحيد الذي يمكنك التعرف عليه |
| Sen olmasaydın başaramazdım, bunu bil. | Open Subtitles | أريدك فقط أن تعرف أننى ما كنت سأنجح بدونك |
| Sen olmasaydın bunu yapamazdım. | Open Subtitles | لَمْ يَكنْ مُمْكِنناً أنْ أَعْملَ هذا بدونك. |
| Tek sorun, eğer dedektif olmasaydın çok eğlenebilirdik. | Open Subtitles | المشكلة الوحيدة هي أنه كان يمكننا أن نستمتع كثيرا لو لم تكن تحرياً. |
| Şimdi bunu sana söylüyorum çünkü lanet bir aptal olmasaydın beni durdurabileceğini bilerek daha fazla eğleniyorum! | Open Subtitles | حين أعرف بأنك كنت تستطيع منعي لولا أنك مسخ |
| Sen olmasaydın adamın erkeklik organı eski bir gaydaya dönecekti. | Open Subtitles | بدونكِ نموذج هذا الرجل كان سيتحول إلى مزمار حزين قديم |
| - Burada olmasaydın sayardım. | Open Subtitles | إن لم تكونى بصحبتى من الرائع أن نذهب أو أن نبقى هنا |
| İnansan iyi olur, cunku isler duzeldi ve sen olmasaydın duzelmeyecekti. | Open Subtitles | عليكَ بأن تصدق ذلك، لأن ذلك سيحدث، ولمْ يكن ليحدث دونك. |
| Eugene, bana sen olmasaydın bu kadarını başaramayacağını söyledi. | Open Subtitles | أخبَرني يوجين أنهُ لَم يكُن ليصمدَ هكذا لولاكِ |
| Eğer sen olmasaydın, o komiser bana çok yardımcı oldun. | Open Subtitles | إن لم تكن هناك تلك الليلة ..لكان الشرطي ساعدتني كثيراً |
| Sorun değil. Eğer sen orada olmasaydın hamburgerlerin tadı iyi olmazdı. | Open Subtitles | لا مشكلة البرغر لن تكون جيدة المذاق إذا لم تكن هناك |
| Sen olmasaydın Francis hiçbir zaman kadınsı yönünü keşfedemeyecekti. | Open Subtitles | ولو لم يكن من أجلك من أجل فرانسيز الذي بدأ يفقد أنوثته |
| Sen olmasaydın zengin çocuk, şimdi olimpiyatlarda olacaktım. | Open Subtitles | لو لم يكن بسببك أيها الولد المدلل لكنت في الألعاب الألومبية الآن |
| Burada olmasaydın ne yapardım bilmiyorum Bu benden de öte | Open Subtitles | لا أدري مالذي كنت سأفعله من دونكِ لقد زادت عزيمتي |