| Bu noktadan sonra sana ayakbağından başka bir şey olmayız. | Open Subtitles | في الواقع، من الآن فصاعدًا، لن نكون سوى عائقًا لك |
| Biri hakkında "işi para için yapıyor" dersek, pek iyi tasvir etmiş olmayız. | TED | عندما نقول عن شخص "إنه يعمل من أجل المال." لن نكون وصفيين فحسب |
| Bundan hiç hoşnut olmayız. | Open Subtitles | بذلك سعيدون ولسنا |
| Bundan hiç hoşnut olmayız. | Open Subtitles | ولسنا سعيدون بذلك |
| Biz Haddonfield'liler, fazla gururlu olmayız. | Open Subtitles | نحن من (هادونفيلد)، ولا يمكن أن نتفاخر |
| Bir daha olmayız! | Open Subtitles | - لن نفشل ثانية! |
| Birileri hastalanırsa 13 olmayız. | Open Subtitles | ثم إذا كان شخص ما بالمرض على الأقل لن نكون 13 |
| Çatışmaya girersek yalnızca biz tehlikede olmayız. | Open Subtitles | ندخل في قتال نيران و عندها لن نكون الوحيدين في خطر |
| Yakalanıp asılsak bile daha kötü olmayız. | Open Subtitles | حتى لو أمسك بنا وشنقنا لن نكون بحال أسوأ |
| Belki bu kadar varlıklı olmayız ama hayatta kalırız. | Open Subtitles | , ربما لن نكون كما كنا لكننا سننجو |
| - Sana yük olmayız, söz veriyorum. | Open Subtitles | نحن لن نكون عبئاً ، أعدك نحن ؟ |
| Bilgisayarlar mantıklı neticeleri tahmin eder Ajan Callen ama biz insanlar her zaman mantıklı olmayız. | Open Subtitles | أجهزة الكمبيوتر تنبآتها (بالنتائج منطقية أيها العميل (كالن لكننا بشر ولسنا منطقيين دائما |
| Biz Haddonfield'liler, fazla gururlu olmayız! | Open Subtitles | نحن من (هادونفيلد)، ولا يمكن أن نتفاخر |
| Xiomara, biz böyle şeylerden mutlu olmayız. | Open Subtitles | (سيومارا)، نحن لا نتفاخر |
| Biz başarısız olmayız. | Open Subtitles | نحن لن نفشل |