| Fakat bir dekan olarak, onun böylesine hızlı yükselişini görmek biraz zor olmuş olmalı. | Open Subtitles | لكن بصفتك عميد لابد أنه كان صعباً رؤيته يتخطى الآخرين سريعاً |
| O akşam evin etrafında mutlaka birisi olmuş olmalı. | Open Subtitles | ذات مساء لابد أنه كان هناك شخص ما فى الفناء |
| Kamera açısına girmeden önce olmuş olmalı. | Open Subtitles | ربما حدث قبل دخولها زاوية الكاميرا |
| Gece yarısından önce olmuş olmalı, doktorun düşüncesi bu, ölüm sertliğine bakarak. | Open Subtitles | لابد أنه حدث منتصف الليل كما يقول الطبيب بناءَ على تيبس الجثة |
| Gelmen iyi oldu. Tarihteki en kısa balayı olmuş olmalı. | Open Subtitles | لطف منك القدوم، لا بد أنه أقصر شهر عسل في التاريخ |
| Bu kendimizi kaybettiğimiz sırada olmuş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنها الساعات التى غشينا فيها النوم |
| Eee, şu Heather Holloway, oldukça ateşli olmuş olmalı. Evet. | Open Subtitles | إذاً، هذر هولواي هذه هي لا بد وأن تكون مثيرة جداً. |
| Bu saate bir şeyler olmuş olmalı. | Open Subtitles | لابد أن هناك شئ خاطئ بهذه الساعة |
| O zaman döneminin en hızlı şeylerinden biri olmuş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنها كانت من أسرع الأشياء في العالم حينها |
| Senin için zor olmuş olmalı. | Open Subtitles | لابد بأنه كان من الصعب عليك |
| Bu siz ve Charlie parka gitmeden önce olmuş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن ذلك كان قبل أن تذهب أنت وتشارلي إلى المنتزه |
| Bu 16 yaşındayken olduğun bir macera sever için oldukça hayal kırıklığı olmuş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنه كان محبط جدًا ، لفتاة مغامرة ذي 16 عامًا ، حينما كنتِ كذلك وقتها |
| "Senin için çok zor olmuş olmalı." "Çok canın yanmış olmalı." | Open Subtitles | لابد أنه كان صعباً عليكِ.. لابد أنكِ تعانين كثيراً |
| Bu korkunç gözleri bunca yıl saklamak zor olmuş olmalı. | Open Subtitles | تلك العيون مُرعبة لابد أنه كان من الصعب إخفاء هذا كل هذه السنوات |
| İkiniz arasında parıldayan konuşmalar olmuş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه كان هناك بعض المحادثات المتألقة بينكما. |
| Binanın yıkımı sırasında olmuş olmalı! | Open Subtitles | ربما حدث خلال الإنفجار |
| Tüplerle alakalı bir şeyler olmuş olmalı. | Open Subtitles | ربما حدث شيء مع تلك الأنابيب |
| Ama bileklerindeki izler yeni. Burada olmuş olmalı. | Open Subtitles | لكن علامات على معصمه جديدة لابد أنه حدث هنا |
| - Evet. Yani, bir çeşit kaza olmuş olmalı. Yani küçük çocuklar kardeşlerini öldürmezler. | Open Subtitles | لا بد أنها كانت حادثة أعني إن الأولاد لا يقتلوا شقيقاتهن دون سبب |
| Büyük büyük annem o geldiğinde, küçük bir kız olmuş olmalı. | Open Subtitles | والدة جدتي لا بد وأن كَانت فتاة صغيرة عندما وصل |
| Zihnim çok fazla şeyle meşgul olmuş olmalı. | Open Subtitles | لابد أن هناك الكثير يدور ببالي |
| 20 yıl hapis. Zor olmuş olmalı. Değil mi? | Open Subtitles | عشرون عاماً في السجن لابد أنها كانت قاسية، صحيح؟ |
| Senin için zor olmuş olmalı. | Open Subtitles | لابد بأنه كان صعباً عليك |
| Siz burada zamanı yitirdiğiniz zamanlarda olmuş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن ذلك كان عندما فقدتم الوقت هنا يا رفاق |
| Özel kişi veya kişilerin peşinde olmuş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنه كان يستهدف شخصا أو أشخاصا معينيين |
| Tekrar içtiğine göre korkunç bir şey olmuş olmalı. | Open Subtitles | شيء فظيع يجب أن يكون قد حدث بالنسبة لها لبدء الشرب مرة أخرى. |
| Evdeyken bir şey olmuş olmalı. | Open Subtitles | لابد أن شيء في المنزل قد حدث له |
| Stresli olmuş olmalı. Bu seni kızdırdı mı? | Open Subtitles | لابدّ أنّه كان مجهداً أجعلكَ ذلك غاضباً؟ |
| Birkaç koşucu sabah koşularında kimliği belirsiz adamımızı bulmuş. Ceset oldukça yeni. Olay dün akşam olmuş olmalı. | Open Subtitles | أثناء جريهم الصباحي، لا زالت الجثّة حديثة لذا لابدّ من أنّ الجريمة وقعت مساء البارحة |