| on gündür karımla yatmak zorunda kaldım. Bunun nasıl bir şey olduğu hakkında fikrin var mı? | Open Subtitles | إضطررت لأنام مع زوجتي لعشرة أيام ألديك أية فكرة عن ذلك الإحساس ؟ |
| Sadece on gündür tanışıyorduk, ama bildiğiniz zaman bunu bilirsiniz. | Open Subtitles | , عرفتها فقط لعشرة أيام لكن عندما تكون متاكداً، انتهى الأمر أتعلمين؟ |
| Bu belalı şehirde on gündür onu arayıp duruyoruz. | Open Subtitles | لقد كنا نبحث في تلك المدينة العطنة لعشرة أيام. |
| Oh, tabi, Bay McBain! Biz on gündür odanızı bekletiyoruz. | Open Subtitles | أوه، بالتأكيد، سيد ماك باين حجزنا غرفة لمدة عشرة أيام |
| on gündür istirahatteydik. | Open Subtitles | نحن فقط راحة لمدة عشرة أيام. |
| Ama on gündür babanın casusları İşçiler Şehrini tehlikeli bir hale getirdi. | Open Subtitles | و لكن منذ عشرة أيام و وحشية أبوك جعلت مدينة العمّال غير آمنة |
| on gündür çalışarak kendimi avuttum ama duvar hâlâ yerinde duruyordu ve kimse beni almaya gelmedi. | Open Subtitles | لعشرة أيام كنت أعمل و أنا بحالة من الذهول لكن الحائط كان مازال في مكانه و لا أحد قد جاء لانقاذي |
| on gündür dağdayız. | Open Subtitles | لعشرة أيام , نحن متواجدين في هذا الجبل |
| - on gündür falan, belki de daha fazla. | Open Subtitles | لمدة عشرة أيام وربما أكثر |
| on gündür ne bir viski içtim, ne de temiz bir yatakta uyudum. | Open Subtitles | لم أشرب الويسكي أو أنم منذ عشرة أيام أعطني قنينة |
| on gündür ne viski içtim, ne de temiz bir yatakta uyudum. | Open Subtitles | لم أشرب الويسكي أو أنم منذ عشرة أيام |
| Kız arkadaşım New York'da yaşıyor ve on gündür görmedim. | Open Subtitles | حبيبتي تسكن في "نيو يورك"، وأنا لم أراها منذ عشرة أيام كيف يسير صيفك أنت؟ |