| Hatasını bulun ki ben de ona şantaj yapabileyim. | Open Subtitles | قوموا بإيجاده لأتمكن من ابتزازها |
| Gerçekten ona şantaj yapılıyor muydu? | Open Subtitles | ولماذا يتم ابتزازها ؟ |
| Ben öldürmedim. Berenguer yaptı! Ignacio ona şantaj yapıyordu. | Open Subtitles | لم أفعل بيرينجر قتله إجناسيو كان يبنزه |
| Gordon'ın, Nutter'ın rüşvet aldığını öğrenip ona şantaj yaptığını sanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد بأن جوردان وجد نوتر يأخذ الردود العنيفة فقام بابتزازه |
| ona şantaj yapanın ben olduğumu anlayınca yeterince şok olmuş olacak. | Open Subtitles | لن يفعل سيكون مصدوما حين يري أني من يبتزه |
| Emmett'le Leanne, ona şantaj yapıyordu. | Open Subtitles | لقد كان (ايميت) و(ليان) يبتزانه |
| Nolan'ın babana yatırım yapmasının tek sebebi Tyler'ın ona şantaj yapmış olması. | Open Subtitles | السبب الوحيد وراء استثمار (نولان) مع أبيك هو أن (تايلر) قد ابتزه |
| Ya da ona şantaj yaparız. | Open Subtitles | أو نقوم بإبتزازه, أعنـي, ماهـذا ؟ |
| O acı çekiyor. Ve senin tepkinse sadece duygusal olarak ona şantaj yapmak. | Open Subtitles | وكان رد فعلك هو أن تبتزه عاطفياً |
| ona şantaj yapamam. | Open Subtitles | فلا أستطيع ابتزازها |
| Yani ona şantaj yapabiliriz. | Open Subtitles | إذاً يمكننا ابتزازها |
| Eğer bu numarayı gerçek Dedikoducu Kız'ı bulmak için kullanırsan bahse girerim internet sitesini sana bırakması için ona şantaj yapabilirsin. | Open Subtitles | "فكري في الأمر يا "سيرينا يمكنك استخدام ذلك الرقم لمعرفة مكان " فتاة النميمة " الحقيقية اراهن انك تستطيعين ابتزازها لتترك لك الموقع الالكتروني |
| ona şantaj yapıldı. | Open Subtitles | لقد تم ابتزازها |
| Ben öldürmedim. Berenguer yaptı! Ignacio ona şantaj yapıyordu. | Open Subtitles | لم أفعل بيرينجر قتله إجناسيو كان يبنزه |
| ona şantaj yaparken de buradaydılar ve bizi izlediler. | Open Subtitles | هم أيضًا كانوا واقفين هنا ورأونا حين قمنا بابتزازه |
| ona şantaj falan yapmadım. | Open Subtitles | لم أقم بابتزازه مالذي تتحدّث عنه ؟ |
| Reynolds'u bombacıya önce ulaştığımı ve ona şantaj yaptığıma dair ikna edeceğim. | Open Subtitles | سأقنع (رينولادز) أني وصلت لصانع القنابل اولاً وأني من يبتزه لن يندهش |
| Christopher ona şantaj yapıyordu. | Open Subtitles | كريستوفر كان يبتزه |
| Emmett'le Leanne, ona şantaj yapıyordu. | Open Subtitles | (إيميت) و(ليين) كانا يبتزانه. |
| Sorunlu biri karısını geri getirmek için ona şantaj yapmış. | Open Subtitles | صاحب مشكلة ابتزه ليعيد زوجته للحياة |
| Bulduğumuzda ona şantaj yapabileceğim bir hikâye. | Open Subtitles | قصة تسمح لي بإبتزازه بعدما نجده |
| Hatta biri ona şantaj yapıyor. | Open Subtitles | إحداهن تبتزه حتى |