| Uçuşu rötar yaptı, o yüzden hemen bir taksiye atla ve onu alıp buraya getir. | Open Subtitles | لقد تأخرت رحلتها لذا استقلي أجرة واحضريها إلى هنا سريعاً |
| Uçuşu rötar yaptı, o yüzden hemen bir taksiye atla ve onu alıp buraya getir. | Open Subtitles | لقد تأخرت رحلتها لذا استقلي أجرة واحضريها إلى هنا سريعاً |
| Pekâlâ, sen onu alıp güvenli bir yere götürür müsün? | Open Subtitles | حسنا، لماذا لا تأخذ السيد اللطيف هنا نحو الضواحي وتعيده إلى مسافة آمنه |
| Pekâlâ, sen onu alıp güvenli bir yere götürür müsün? | Open Subtitles | حسنا، لماذا لا تأخذ السيد اللطيف هنا نحو الضواحي وتعيده إلى مسافة آمنه |
| Tek yapmak istediğim, onu alıp gitmek ve hayatımın sonuna kadar onunla birlikte yaşamaktı. | Open Subtitles | كُل ما كُنت أُريد فعله هو أن أن آخذها بعيداً لتعيش معي للأبد |
| Tek yapmak istediğim, onu alıp gitmek ve hayatımın sonuna kadar onunla birlikte yaşamaktı. | Open Subtitles | كُل ما كُنت أُريد فعله هو أن أن آخذها بعيداً لتعيش معي للأبد |
| onu alıp götürmek zorundayız. | Open Subtitles | أنا يجب أن آخذها بعيداً |