| Yoksa Onu hapisten kurtaracak şey mi buna neden oldu? | Open Subtitles | أو هناك من يخاف للغاية مما قد يقوله لينجو من السجن |
| Neden bunu karına açıklamıyorsun, Onu hapisten çıkardıktan sonra? | Open Subtitles | لم لا تشرح هذا لزوجتك بعد أن نخرجها من السجن ؟ |
| Biz daha işlemlerini bitirmeden önce Onu hapisten kurtarmak için ortaya çıktın. | Open Subtitles | و ظهرتي لتأخذيه من السجن قبل ان نتكلم معه |
| Onu hapisten çıkarmamızı sağlayacak tek şeyi yapmayacak. | Open Subtitles | موكلتنا في السجن ورفضت القيام بالشيء الوحيد الذي يخرجها من السجن |
| Onu hapisten çıkardın çünkü işlemediği bir suç için şehide dönüşmesi işleri daha da beter hale getirirdi. | Open Subtitles | إطلاقك لسراحه من السجن بسبب, تحويله لشهيد لجريمة لم يرتكبها, جعل الأمور تزداد سوءاً |
| Ama öğrencilerini, Onu hapisten çıkartmaya zorladığında bunun hepsini bir kenara attı. | Open Subtitles | لكنهُ رمى كل ذلك خلف ظهرهُ عندما أجبر تلاميذهُ على أخراجه من السجن |
| Kardeşim de öyle. Bütün paralarını masumiyetini kanıtlamak, Onu hapisten çıkarmak için harcadılar. | Open Subtitles | وكذلك أخي, كل المال الذي حصل عليه أنفقه لـ اخراجه من السجن |
| Evet tanıyorlar. Onu hapisten çıkartmıştı. | Open Subtitles | نعم ، فهو من أخرج مؤخرتها من السجن |
| Onu hapisten çıkarın, ben de, o gece gerçekte ne olduğunu anlatayım. | Open Subtitles | ...اذا اخرجتيه من السجن فسوف أخبر أى شخص يريد أن يسمع بما حدث حقاً هذه الليلة |
| Onu hapisten çıkarın, ben de, o gece gerçekte ne olduğunu anlatayım. | Open Subtitles | ...اذا اخرجتيه من السجن فسوف أخبر أى شخص يريد أن يسمع بما حدث حقاً هذه الليلة |
| Kim Onu hapisten çıkardı? | Open Subtitles | من الذى أخرجه من السجن بحق الجحيم؟ |
| Kim Onu hapisten çıkardı? | Open Subtitles | من الذي أخرجه من السجن بحق الجحيم ؟ |
| Yani, orduda Onu hapisten uzak tutan tek şey. | Open Subtitles | أعني أن الجيش هو ما أنقذه من السجن |
| - Onu hapisten çıkarmak için kefalet ödemem gerekli. | Open Subtitles | وعليّ أن أذهب لـإخراجها من السجن. |
| Onu hapisten başka nasıl çıkarabilirdik ki? | Open Subtitles | هل من طريقة اخرى لإخراجه من السجن ؟ |
| Onu hapisten salıverin yoksa daha çok kişinin canı yanar. | Open Subtitles | ،سرحوه من السجن وإلا سيلعن المزيد |
| Onu hapisten salıverin yoksa daha çok kişinin canı yanar. | Open Subtitles | ،سرحوه من السجن و إلا سيلعن المزيد |
| O zaman Onu hapisten çıkarma zamanı. | Open Subtitles | إذًا حان الوقت لإخراجها من السجن |
| Yapmamız gereken, Oceanside'a gitmek ve Onu hapisten çıkarıp eve getirmek. | Open Subtitles | ما يجب أن يحدث هو أن نذهب (إلى هذا المكان (أوشينسايد , و نخرجه من السجن و نأخذه إلى المنزل |
| Şu an bizim işin Chris'in doğruyu söyleyip söylemediğini bulmak doğruyu söylüyorsa da Ashley'in başladığı işi bitirip Onu hapisten çıkarmak. | Open Subtitles | (مهمتنا الآن هي تأكيد أقوال (كريس (وعندها، ننهي ما بدأته به (آشلي ونخرجه من السجن |