| Yerinde olsaydım, onu hayatta tutmak için her şeyi yapardım. | Open Subtitles | لكنتُ فعلتُ أي شيء لأبقيه على قيد الحياة |
| Yerinde olsaydım, onu hayatta tutmak için her şeyi yapardım. | Open Subtitles | لكنتُ فعلتُ أي شيء لأبقيه على قيد الحياة |
| onu hayatta tutmak için elimizden geleni yaptık. | Open Subtitles | فعلنا كلّ ما بوسعنا لإبقائها على قيد الحياة |
| Bu onu hayatta tutmak için kan olmadan yeterli değil. | Open Subtitles | لا يكفي لإبقائها على قيد الحياة بدون دمها |
| Gel gelelim ki benimle buradasın özellikle onu hayatta tutmak için hayatını tehlikeye atarak. | Open Subtitles | وحتى الآن هنا أنت، المخاطرة أساسا حياتك أن أكون هنا معي من أجل لإبقائها على قيد الحياة. |
| Bu, onu hayatta tutmak için tek şansımız. | Open Subtitles | وهذه العملية لإبقائها على قيد الحياة |