| Çökse dahi Onu kurtarma şansımız var. | Open Subtitles | سنباي حتى إذا إنهار المكان، هناك فرصة لإنقاذه |
| Bunu silerlerse bir daha asla Onu kurtarma şansımız olmaz. | Open Subtitles | إذا ألغوا هذا، فلن نحظى بهذه الفرصة أبداً لن نحصل على فرصة لإنقاذه |
| Çocuğun, kendi odasında olduğunu biliyoruz. Şimdi harekete geçersek, Onu kurtarma şansımız yüzde 100 olur. | Open Subtitles | نحن نعلم بأن الطفل في غرفته الآن إذا تحركنا الآن ففرصتنا 100% لإنقاذه |
| - Onu kurtarma fırsatın var. | Open Subtitles | ولديكـ الفرصةُ الكفيلةِ بإنقاذه |
| Onu kurtarma ihtimali için her şeyi yapmaz ki? | Open Subtitles | ألن تفعل قصارى جهدها لتقوم بإنقاذه ؟ |
| Onu kurtarma umudumuz bile yoktu. | Open Subtitles | لم نكن نأمل بإنقاذه أبدًا |
| Onu kurtarma fırsatın da olacak. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة لإنقاذه |
| Onu kurtarma şansım vardı. | Open Subtitles | سنحت أمامي فرصة لإنقاذه |