| Sanırım bu, temsilci ile onun arasında olan bir şey. | Open Subtitles | و اعتقد أن الأمر تم بينه وبين نائب تلك الشركه |
| Yani, imgeleminde gördüğün doktorla onun arasında bir bağlantı olabilir. | Open Subtitles | إذن؟ إذن ، ربّما هناك علاقة بينه وبين الطبيب في رؤيتك |
| O zaman, oğlumla onun arasında ne fark kalırdı? | Open Subtitles | ثم بعد ذلك ماذا سيكون الفرق بينه وبين ابني ؟ |
| Biz gelmeden, Vic ve onun arasında bir şeyler olduğu. | Open Subtitles | أنه كان بينها وبين فيك شيئا قبل وصولنا |
| O halde, meşaleyi kendinizle onun arasında tutmaya çalışın bu sayede güvende olursunuz. | Open Subtitles | تأكد ان تحافظ على الشعلة بينك وبينها وستكون بخير |
| Yasal olarak, bunun benimle onun arasında kalması gerekiyordu. | Open Subtitles | قانونياً يجب أن يظل هذا بيني و بينها |
| Senle onun arasında bir seçim yapmam gerekirse bana en yakın olan sensin. | Open Subtitles | أنا محتار بينك و بينه . أنت أقرب إنسان لدي كإبن |
| Bu, dergiyle onun arasında. Benim işim resimleri göndermek ve onu çeken kişinin rızasını almaktır. | Open Subtitles | هذا بينها و بين المجلة, عملي هو أن أرسل الصور و أحصل على الموافقة على أي من إلتقطهم |
| Nasıl olduğu ve nedeni hakkında bilgimiz yok ama görünüşe göre kızınızla onun arasında bir bağ ortaya çıkmış olabilir. | Open Subtitles | لا نعرف لماذا أو كيف، لكن يبدو أنّ ثمة رابطة بينه وبين ابنتك. |
| Beynimle onun arasında üstün gelmek için bir mücadele sürüyor. | Open Subtitles | صراعٌ بينه وبين العقل ليعتلي وينتصر أحدهما |
| Pete ve onun arasında gidip geliyorum, sürekli üzgünüm ve yapılacak en iyi şey muhtemelen banyoda saklanıp ağlamak değil. | Open Subtitles | بينه وبين بيت، أنا حزينة طوال الوقت وهذا على الارجح ليس افضل شئ البقاء في الحمام مختبئة وابكي |
| Bu gece gösterdiği çabanın yalnızca Tanrı ve onun arasında olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | هو قال ان مخططتة مقدس وأن كفاحه الليلة هو فقط بينه وبين الرب |
| Alf beni içeri almadı. Bunun annenle onun arasında olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (ألف) لم يسمح لي بدخول للمنزل كان الأمر بينه وبين الدتك |
| Bunun Tanrıyla onun arasında olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّ الأمر بينه وبين الرب ...وكيفما أرى الأمر |
| Ona söyleme. Babası ile onun arasında. | Open Subtitles | لا تخبريها ، فهذا بينها وبين اباها |
| Kopenhag'da Henry ile onun arasında olan her şeyi bilmem lazım. | Open Subtitles | ولكنّي أريد ان اعرف كل شيء حدث (بينها وبين "هنري" في (كوبنهاجن |
| O öpüşme sadece benimle onun arasında olmadı. - Herkesle oldu. | Open Subtitles | ،تلك القبلة لم تكْن بيني وبينها فقط كانت مع الجميـع |
| Saygısızlık etmek istemem ama Joe, bu benimle onun arasında. | Open Subtitles | مع كامل الإحترام لك ، جوى الأمر بينى وبينها |
| Bu benimle onun arasında, değil mi? | Open Subtitles | حسنا، هذا بيني و بينها |
| Bu benimle onun arasında. | Open Subtitles | فهذا بيني و... بينها... |
| Seninle onun arasında olanlar... senin ve onun arasında. | Open Subtitles | ما بينك و بينه لا يخصني |
| İskenderiye ile onun arasında kaç askerin var? | Open Subtitles | -و كم عدد رجالك الذين بينها و بين الاسكندرية؟ |