| Cuma akşam 8 gibi orada buluşalım mı? | Open Subtitles | قابلني هناك الجمعة القادم حول الساعه الثامنة |
| 12.00'de orada buluşalım cesetten kurtulmama yardım edersin. | Open Subtitles | قابلني هناك الساعه 12 و يمكنك أن تساعدني بالتخلص منه |
| Merkez karakola git. Bir saat sonra orada buluşalım. | Open Subtitles | اذهب إلى قسم المأمور قابلني هناك بعد ساعة |
| Arkaya dolaş, o sokakdan aşağıya git, orada buluşalım. | Open Subtitles | اسحب الباب الذي خلفك واذهب إلى الممر. سأقابلك هناك |
| Gece yarısı orada buluşalım. Nereye gittiğini kimseye söyleme, ...özellikle de iş arkadaşlarına. | Open Subtitles | قابليني هناك عند منتصف الليل و لا تخبري أحداً بوجهتك و خاصة زملاء العمل |
| - Daha sonra orada buluşalım. - Daha ağırbaşlı bir şey giyeyim. | Open Subtitles | لنتقابل هناك لاحقاً سأرتدى ملابس رسميه أكثر |
| - New York. Yarın sabah 10'da orada buluşalım. | Open Subtitles | قابلني هناك صباح غد الساعة العاشرة |
| Yarın sabah 10'da orada buluşalım. | Open Subtitles | قابلني هناك غدا الساعة العاشرة صباحا |
| Arabayı getir ve orada buluşalım, acele et... | Open Subtitles | اركب السيارة و قابلني هناك .. بسرعه |
| - Yarın öğle vakti orada buluşalım. | Open Subtitles | اذا قابلني هناك غداً ظهراً ... سأراكِ قريبا |
| On dakika sonra orada buluşalım. Hindiyi benim için tutarsan yarım şilin veririm. | Open Subtitles | قابلني هناك بعد عشر دقائق حاملاً الديك و سوف أعطيك نصف (كراون) |
| Fazla zamanımız yok. orada buluşalım. | Open Subtitles | ليس هناك وقت قابلني هناك. |
| 2 saat sonra orada buluşalım. | Open Subtitles | قابلني هناك بعد ساعتين |
| - İki dakika sonra orada buluşalım. | Open Subtitles | سأقابلك هناك خلال دقيقتين |
| Bu şans bir daha elimize geçmez. orada buluşalım. | Open Subtitles | ربما لن تتسنى لنا هذه الفرصة مجددًا قابليني هناك |
| Hayır, hayır, elçiliğin karşısında bir kilise var, dokuzda orada buluşalım. | Open Subtitles | ثمة كنيسة قبالة السفارة لنتقابل هناك في التاسعة صباحاً |
| Saat onda orada buluşalım. | Open Subtitles | قابليني هُناك في العاشرة مساءًا |
| Çayırda eski bir traktör olacak.. orada buluşalım! | Open Subtitles | هناك جرار قديم خلف البيت سنتقابل هناك |
| orada buluşalım Frasier. | Open Subtitles | أنا سَأُقابلُك هناك. |
| Tamamen siyahlar giymiş bir şekilde sabah 2:30'da orada buluşalım. | Open Subtitles | نتقابل هناك الساعة 30 : |
| Giyindiğinde cephaneliğin orada buluşalım. | Open Subtitles | إذاً قابلنى فى مخزن السلاح حين تنتهى |
| Yarımda, 14 ile 9. caddenin orada buluşalım. | Open Subtitles | قابلني عند مفترق الشارعين 14 و 9 بعد نصف ساعة |
| Saat altıda, ön taraftaki merdivenlerin orada buluşalım. | Open Subtitles | قابليني عند الدرج الأمامي الساعة السادسة |
| Bana nerede olduğunu söyle, seninle orada buluşalım. | Open Subtitles | لما لا تخبرني أين مكان الحفلة ؟ .يمكن أن أقابلك هناك |