| Tavan bu adamlar al, Orada iyi olacak. | Open Subtitles | خذ هؤلاء الكلاب الى العلية سيكونون بخير هناك |
| Eminim herkes size Orada iyi olacak diyordur. | Open Subtitles | أتصور أنّ الجميع يخبركِ أنّه سيكون بخير هناك. |
| Ama Orada iyi olacaksın.Yalnız olacaksın. | Open Subtitles | و لكنك ستكونين بخير هناك لوحدك |
| Fakir bir ülkeden geliyor, ...ama Orada iyi bir eğitim almış. | Open Subtitles | لقد أتت من بلد فقير لكنها حصلت على تعليم جيد هناك |
| Görünüşe göre Orada iyi iş çıkarıyormuş. | Open Subtitles | نعم , يبدوا وكأنه يبلي بشكل جيد هناك |
| Ancak deneyimli madenciler aylarca çalışamaz ve Orada iyi bir yer bulamazlar. | Open Subtitles | لكن العمال ذوي الخبرة لا يمكنهم العمل لشهورٍ متتالية و لا يجدوا أرضاً جيدة هناك. |
| İşler Orada iyi gitmezse, biraz desteğe ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | اذا لم تسير الامور بشكل جيدا هناك, فسيحتاج الى المساعدة |
| Yok, onlar... Genelde Orada iyi gözükürler. | Open Subtitles | لا , ولكنهم يبدون بخير بالخارج |
| - Sen Orada iyi yapıyor, tatlım? | Open Subtitles | هل أنت بخير في الأعلى يا عزيزتي ؟ |
| Orada iyi şanslar bebeğim. Sana güveniyorum. | Open Subtitles | حظاً موفقاً هناك ياعزيزي أنا أؤمن بك |
| Ama Orada iyi olacaksın.Yalnız olacaksın. | Open Subtitles | و لكنك ستكونين بخير هناك لوحدك |
| Orada iyi misin, Roo? | Open Subtitles | هل أنت بخير هناك روو؟ |
| Orada iyi misin, tatlım? | Open Subtitles | هل أنتِ بخير هناك عزيزتي ؟ |
| - Orada iyi olacaklar mı? | Open Subtitles | هل سيكونون بخير هناك ؟ |
| Orada iyi yaşarsın. | Open Subtitles | ستكون بخير هناك. |
| Orada iyi bir kalabalık toplayıp, McDermott'ı Abe Lincoln kıyafetiyle sahaya indirecektik. | Open Subtitles | جلبنا جمهور جيد هناك وكنا سنقوم باسقاط "ماك ديرمت" من الطائرة مرتدياً مثل "آب لينكولن" |
| Orada iyi bir iş yaptı İyi bir iş yaptı | Open Subtitles | قمت بعمل جيد هناك قمت بعمل جيد |
| Orada iyi iş çıkardın. Teşekkürler. | Open Subtitles | لقد قمتِ بعمل جيد هناك - شكرا - |
| -Müzik Orada iyi gider. -Peki, al öyleyse. | Open Subtitles | الموسيقى ستكون جيدة هناك حسناً جيد |
| İşler Orada iyi gitmezse, biraz desteğe ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | اذا لم تسير الامور بشكل جيدا هناك, فسيحتاج الى المساعدة |
| Orada iyi şanslar, dostum. | Open Subtitles | حظاً موفقاً هناك, يا صديقي. |