| Sanki sonsuza dek orada kalacak gibi. | Open Subtitles | يبدو بأنها ستبقى هناك إلى الأبد ، أليس كذلك ؟ |
| Öte yandan Avatar, derhal Güney Kutbu'na gidecek ve orada kalacak. | Open Subtitles | و الأفتار من جهة أخرى ستعود إلى القطب الجنوبي على الفور أين ستبقى هناك |
| Öte yandan Avatar, derhal Güney Kutbu'na gidecek ve orada kalacak. | Open Subtitles | و الأفتار من جهة أخرى ستعود إلى القطب الجنوبي على الفور أين ستبقى هناك |
| Yargılanana kadar orada kalacak sanırım. | Open Subtitles | سيبقى هناك حتى يحين موعد محاكمته على ما أعتقد |
| Sanırım mahkemeye çıkana kadar orada kalacak. | Open Subtitles | سيبقى هناك حتى يحين موعد محاكمته على ما أعتقد |
| Hep orada kalacak, sırf senin için. | Open Subtitles | وسوف يبقى هناك دائما، لك أنت فقط. |
| Birkaç ay orada kalacak, | Open Subtitles | إلى أن يقوى وسيبقى هناك لبضعة أشهر |
| orada kalacak. - Bunu nasıl becerdiniz? | Open Subtitles | و سوف يبقي هناك كيف بربك فعلت شيء كهذا؟ |
| Ne kadar orada kalacak ya da acaba buraya bir daha dönecek mi bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف لكم من الوقت سيظل هناك أو إذا كان سيعود على الإطلاق أعنى |
| Ve bu kez sonsuza dek orada kalacak. | Open Subtitles | في أقسى وأقبح مصير وهذه المرّة ستبقى هناك للأبد |
| Ama özür dilemeye karar verene kadar orada kalacak. | Open Subtitles | لكنها ستبقى هناك بالأعلى حتى تقرر الإعتذار، وهذا نهائي |
| Bu gece orada kalacak. | Open Subtitles | إذن ،، امم ، هي ستبقى هناك الليلة |
| Tahminen birkaç gün daha orada kalacak. | Open Subtitles | على الأرجح ستبقى هناك لعدة أيام أخرى |
| Ailesi bulunana kadar orada kalacak. | Open Subtitles | ستبقى هناك حتى نستطيع الوصول لعائلتها. |
| Gündüzleri orada kalacak. | Open Subtitles | ستبقى هناك لأيام. |
| Ya da temelli orada kalacak. | Open Subtitles | أو أنها ستبقى هناك. |
| Evet, orada kalacak. | Open Subtitles | نعم، ستبقى هناك. |
| Birkaç saattir ve biraz daha orada kalacak. | Open Subtitles | منذ ساعتين حتى الآن لكنه سيبقى هناك لفترة |
| Ve ne yapacağıma karar verene kadar orada kalacak. | Open Subtitles | حيث أنه سيبقى هناك حتى أقرر ماذا سأفعل. |
| Andy üç ay orada kalacak. | Open Subtitles | اذا اندي سيبقى هناك لثلاثة اشهر |
| Gözaltında ve orada kalacak. | Open Subtitles | -إنه في الجحز، وسوف يبقى هناك |
| Ve orada kalacak , çekirge. | Open Subtitles | وسيبقى هناك ، إيتها الجندب |
| orada kalacak. - Bunu nasıl becerdiniz? Nasıl... | Open Subtitles | و سوف يبقي هناك كيف بربك فعلت شيء كهذا؟ |
| Aslına bakarsan cesedi bile çürümeyecek. Sonsuza kadar orada kalacak. | Open Subtitles | لن يتحلل كما تعلم، سيظل هناك للأبد |