| Yaklaşık 180 metre ileride geyik izleri var. Seni otoyola çıkartır. | Open Subtitles | بعد 200 ياردة ستعثرين على أثر أيل اتبعيه الى الطريق السريع |
| otoyola ulaşmak için şu 3 blok yarıçaplı bölgeden geçmeleri gerekiyor. | Open Subtitles | عليهم أن يعبروا مدى الثلاثة الأبنية هذا ليصلوا إلى الطريق السريع. |
| otoyola çıkınca yaptığım değişikliklerden bazılarının işe yaramadığını fark ettim. | Open Subtitles | وعلى الطريق السريع اكتشفت ان تعديلاتي لم تكن كلها مناسبة |
| Sonra, size Wall Street kodamanlarının bilmenizi istemeyeceği bir kısayol dahil olmak üzere otoyola geri dönmek için üç yöntem göstereceğim. | Open Subtitles | ثم سأريكم الطرق الثلاثة للعودة للعودة للطريق السريع متضمنة اختصارًا واحدًا لا تريد القطط البدينة بوال ستريت ان تعلموه |
| Her otoyola barikat kurmuşlardır. | Open Subtitles | سيفرضون الحصار على الطريق العام بكل الاتجاهات |
| otoyola 2.5 km yol var. | Open Subtitles | إن المسافة إلى الطريق السريع ميلاً و نصف |
| Santa Rosa üzerinden gidersem otoyola daha çabuk çıkabilirim değil mi? | Open Subtitles | اذا عبرت طريق سانتا روس فسينتهي بي الي الطريق السريع |
| Sağa dönün, otoyola çıkacaksınız. | Open Subtitles | إستدر لليمين .. و هو سيأخذك إلى الطريق السريع. |
| Onu al ve otoyola dönün. Orada beni bekleyin. | Open Subtitles | خُذها، وعُد إلى الطريق السريع إنتظرني هناك |
| otoyola çıkarsın ve şu 18 tekerli tırlardan birine yanaşırsın. | Open Subtitles | نذهب الي الطريق السريع بذلك الاطار من سيارات السباق |
| Ya otoyola döneriz, veya yürümeyi deneriz. | Open Subtitles | يمكننا العودة إلى الطريق السريع أو محاولة السير على الأقدام |
| Otobüs Lincoln rampasında otoyola girdi. | Open Subtitles | الحافله الان بوضوح علي الطريق السريع علي طريق لينكولين |
| 200 kurbağayı biyoloji laboratuarından çaliyorsun Ve onları otoyola bırakıyorsun. | Open Subtitles | سرقة 200 ضفدع من مختبر الأحياء وإطلاق سراحهم على الطريق السريع. |
| Benden sana tavsiye, otoyola çık ve Seattle'a varana dek hiç durma. | Open Subtitles | ينصحك لضرب الطريق السريع ولا يتوقف حتى تصل سياتل. |
| Tren personeli sizi aşağıdaki otoyola götürecektir! | Open Subtitles | سيوصلك طاقم القطار الى الطريق السريع بالاسفل |
| Bu yolun 15 - 20 mil sonra otoyola girdiği gözüküyor. | Open Subtitles | على مايبدو من خلالة أصل للطريق السريع بمسافة 15 او 20 ميل اصحيح هذا ؟ |
| İki trafik ışığından sonra sola, oradan otoyola çıkış var. | Open Subtitles | إشارتان مروريّتان في الأمام، ثمّ إنعطف يسارً، هناك منحدر يقود للطريق السريع |
| Dinleyin. otoyola yöneliyoruz, bütün yolu yüksek tempoda gideceğiz. | Open Subtitles | حسناً، أسمعوا، حتى نصل للطريق السريع يجب أن نضاعف الوقت بكل الطريق، تمام ؟ |
| Adam bir gece çorap düşünce, onu yakaladı ve otoyola koşmaya çalıştığını duydu. | Open Subtitles | ...ضبطها ذات ليلة عندما سقط الجورب وسمعها وهي تحاول الهرب إلى الطريق العام |
| Sola dön... Hayır, otoyola doğru gidiyorsun! | Open Subtitles | شمال لا، أنت تَذْهبُ نحو طريق اكسبريس |
| Affedersiniz, buradan otoyola nasıl çıkacağımızı bize söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | معذرة .. هل تستطيع أخباري كيف أعود للخط السريع من هنا؟ |
| Otobüs Lincoln rampasında otoyola girdi. | Open Subtitles | جاءتْ الحافلةَ على ما يبدو في طريق سريع في لينكولن على التعلية. |