| Bütün paketleri arkadaki esnaf girişinden dağıt. | Open Subtitles | سلم كل الطرود فى الخلف. هذا مدخل التجار. |
| 20 yıl önceye kadar kertenkeleler bu solmuş paketleri görmezden geliyorlardı. | Open Subtitles | وقبل 20 سنه مضت كانت السـحالى تتجاهل هذه الحزم الذابله من الزهور |
| Mesela oradaki şeker paketleri gibi. | Open Subtitles | .. أتصور كل شئ عقلياً مثل أكياس السكّر تلك |
| paketleri ne kadar çabuk alırsak, o kadar çabuk yeriz. | Open Subtitles | . كلما تسرع فى أحضار الحقائب ، كلما سنأكل أسرع |
| - Sağ olun, sadece bu paketleri imzalıyordu. | Open Subtitles | أنا بخير، عليك أن توقّع لإستلام تلك الصناديق. |
| Gelince kornaya bas, paketleri taşımana yardım edeyim. | Open Subtitles | اقرعي الجرس وسأساعدك في حمل البقالة |
| Şekerler yenmiş, peruklar sökülmüş, peynir paketleri dürtülmüş ve tekrar dürtülmüş! | Open Subtitles | حلوى ممضوغة ، شعر مستعار مأخوذ من الواجهات ، عبوات جبن مستهلكة |
| Michael, hediye paketleri faturalarını vermemi istedi. | Open Subtitles | مايكل طلب مني توزيع إيصالات لبنود سلات الهدايا |
| Kong, kırmızı paketleri toplamaya hazırlan. | Open Subtitles | كونج, تعال معي من أجل الرزم الحمراء |
| Tamam, sen paketleri istiyorsan, ben de bazı cevaplar istiyorum. | Open Subtitles | حسنا، تُريدُ الطرود. أُريدُ بَعْض الأجوبةِ. |
| paketleri dışarı çıkartabilecek bir o vardı. | Open Subtitles | لما لم تسرق الملفات فقط؟ حسنا، إنها الوحيدة التي يمكنها أن تخرج الطرود |
| Sonra aynı paketleri alıp orijinal adreslerine teslim etmemizi söyledi. | Open Subtitles | وثم اوصلنا الطرود نفسها لاحقاً لـ العنوان الرئيسي |
| Kadınlar, mısır gevreği kutularına benzer ve onların bir çok çeşitli paketleri vardır. | Open Subtitles | النساء نوعا ما كأنهم علب صغيرة من طعام الحبوب كواحدة من التي في الحزم متنوعة |
| Önerdiğimiz yasama paketleri sosyal devleti değiştirebilir. | Open Subtitles | الحزم التشريعية المقترحة قد تغير من رفاهية العيش الدنماركية |
| Tamam, bir ve iki numara, gidip paketleri alın. | Open Subtitles | حسناً , رقم 1 و 2 اذهبا لاحضار أكياس المعالجة |
| Diş röntgenleri, cinayet silahı ve buz paketleri. | Open Subtitles | صور اشعة الأسنان, سلاح الجريمة أكياس الثلج |
| Kapıyı açmaya ve paketleri almaya gelmeleri lazımdı. | Open Subtitles | يفترض أن تكون موجودة هنا لحمل الحقائب يفترض أن تكون موجودة هنا لفتح الباب |
| Küçük yeşil paketleri beğendim bu arada. | Open Subtitles | بالمناسبة احببت الصناديق الخضراء الصغيرة |
| Şu paketleri yere koymamda bir sakınca var mı? | Open Subtitles | أتمانع لو وضعتُ البقالة على الأرض ؟ |
| Bu ketçap paketleri o iğrenç koltukaltına yapışmasın. | Open Subtitles | لا تدع عبوات الكاتشاب تعلق في إبطيك المقززان |
| Bu hediye paketleri onları geri kazanmamız için bir şans olacak. | Open Subtitles | سلات الهدايا هذه هي تذكرتنا للعدوة إلى حياتهم |
| # İplerle bağlanmış Kahverengi kâğıt paketleri # | Open Subtitles | الرزم البنية من الورق المربوطة بالخيوط |
| Sigara paketleri üzerine yazılmış öz geçmişlerle pek karşılaşmıyoruz. | Open Subtitles | فنحن لا نحصل على الكثير منها مكتوبه على علب السجائر |
| Peki şimdi tüm bu paketleri tek başıma taşımaya çalıştığımın da farkında mısın? | Open Subtitles | الآن هل يمكنك أن تراني وأنا أحاول حمل كل هذه الأكياس بنفسي ؟ |
| Zehirli boş çöplükleri kapatmak için şeker paketleri kullanıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يستخدمون أغلفة حلوى شعر البنات لاخفاء مكان للنفايات السامة |
| Onlar 10 dolarlık paketler istiyorlardı ve paketleri paylaştırmak kolay değildi. | Open Subtitles | كانوا يريدون ماهو بـ10 دولارات ، ومن الصعب تجزئة المغلف |
| Ekmek paketleri, içlerine iki adet kâğıt eklemesi dışında, dış görünüş anlamında hiç değişmedi. | TED | لم يتغير شكل مغلفات الخبز على الإطلاق، إنما تم إضافة ورقتين فحسب. |
| Her vezne memurunun çekmecesinde boya paketleri ve takip cihazları olur. | Open Subtitles | وقد تم تجهيز كل درج درج مع حزم صبغ وتتبع الأجهزة. |