| Bak, Şeytani Bilimler panayırı'na bir iki saat kaldı. | Open Subtitles | اسمع , معرض العلوم الشريرة سيبدأ في غضون ساعات |
| Bölge panayırı şehirde mi, bilgin var mı? | Open Subtitles | هذا سؤال جيد جداً هل تعرفين إذا كان معرض المقاطعة موجود في المدينة؟ |
| Ve teşekkürler bayanlar baylar Irwin Kasaba panayırı'na gösterimizi izlemeye geldiğiniz için. | Open Subtitles | شكراً لكم سيداتي وسادتي لحضوركم إلى عرضنا هذا يامن جئتم إلى معرض مقاطعة ايروين |
| Mütevaziliği bırak. Son yıllardaki en büyük Buz panayırı bu... | Open Subtitles | لا تقلل من جهودك فهذا أكبر مهرجان صقيع منذ قرون |
| Buz panayırı altı peni! | Open Subtitles | ستة بنسات لمهرجان الصقيع |
| "panayırı görmek için. | Open Subtitles | ياخذهم لرُؤية المعرضِ. |
| İpek panayırı yerine ceset panayırı! | Open Subtitles | سيكون معرض جثثاً، بدلاً من معرض الحرير |
| Bu hafta sonu satış hakkı panayırı var. | Open Subtitles | هناك معرض توكيلات عطلة الأسبوع. |
| Her yıl düzenlediğim Ön-Şeytani Bilimler panayırı'na hepiniz hoşgeldiniz demeliyim. | Open Subtitles | و لكنني أود أن أرحب بكم في حفلتي السابقة لـ " معرض العلوم الشريرة " السنويـة |
| Şeytani Bilimler panayırı'na iki gün kaldı. | Open Subtitles | تبقى على معرض العلوم الشريرة يومان |
| Burası senelik Şeytani Bilimler panayırı! | Open Subtitles | إنه معرض العلوم الشريرة السنوي |
| Ama kasaba panayırı kanımızı biraz kurutacak. | Open Subtitles | لكن معرض المقاطعة يستنزفنا حتى الجفاف |
| Sonra Lindsey Bartlett, Paskalya panayırı'nı Kat Ogden'la birlikte yönetti. | Open Subtitles | ثم، (ليندسي بارتليت) ترأست معرض عيد الفصح مع (كات أوغدن) |
| Çabuk Joey, Tavistock panayırı! | Open Subtitles | إسمع أيها الحذق (جووي) إنه معرض (تافيستوك) |
| Irwin Kasaba panayırı'nda. | Open Subtitles | من معرض بلدة ايروين |
| Sanki Rönesans panayırı'ndan dönerken kaybolmuş gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدو كما لو كان قد ضلّ طريقه... بطريق عودته من معرض لعصر النهضة! |
| Aslında evet. 20 yıl önce, Cleveland Eyalet panayırı'nda. | Open Subtitles | في الواقع، فعلت ذلك منذ حوالي 20 سنوات. (في معرض مقاطعة (كليفلاند. |
| Bir yemek ve şarap panayırı önermeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | هل تقترحين أن نقيم مهرجان للطعام و الشراب؟ |
| Sevgili Eyalet panayırı Daha çok lezzetli dahi tavuk getirin. | Open Subtitles | "مسؤولي مهرجان الولاية الأعزاء، اجلبوا مزيداً من الدجاج الذكي اللذيذ" |
| Thames Nehri'ndeyiz. 4 Şubat 1814'teki son büyük Buz panayırı. | Open Subtitles | نحن على نهر التايمز، آخر مهرجان صقيع عام 1814، الرابع من فبراير |
| Buz panayırı altı peni. | Open Subtitles | ستة بنسات لمهرجان الصقيع |
| "panayırı görmek için. | Open Subtitles | ياخذهم لرُؤية المعرضِ. |