| Babası panik içinde koşarak apartmana girdi. | Open Subtitles | أبوه جاءَ يَرْكضَ إلى شُقَّتِنا في رعب. |
| Tabi eğer korku ve panik içinde değillerse. | Open Subtitles | إلا إذا كانوا في رعب كلي مفزع |
| Dün karın panik içinde bize geldi ve ineğinin öldüğünü söyledi. | Open Subtitles | بالأمس ، جاءت زوجتك إلينا في ذعر وقالت إن بقرتك ماتت. |
| Yani Almanlar panik içinde Fransa'yı yenmeleri iki kat uzun zaman alacak. | Open Subtitles | , لذا الألمان في ذعر أنه سيأخذ منهم مرتين أطول لهزيمة فرنسا |
| O gece, yataktaydım, uyuyakalmışım. Winston, panik içinde beni aradı, sarhoştu. | Open Subtitles | في تلك الليلة، كنتُ على الفراش، نائماً، واتّصل بي وهو مخمور في حالة ذعر. |
| Ve müşteriler panik içinde. | Open Subtitles | والناس الذي يتسوقون من أجل عيد الميلاد وهم في حالة ذعر . |
| Bu iş kontrolden çıkıyor. İnsanlar panik içinde. Ne yapacaklarını bilmiyorlar. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}،الأمر يخرج عن السيطرة الناس مذعورون و لا يعرفون ما يفعلون |
| panik içinde nefes alamayınca maskesini parçalayıp boğulmuş. | Open Subtitles | أعني ، في حالة من الذعر وعدم القدرة على التنفس، قام بتمزيق قناعِه وغرّق |
| Sarayın topyekun bir panik içinde. | Open Subtitles | عِنْدَكَ كامل القصرِ في رعب. |
| Yenilen ordu, kontrolsüzce, mantıksız bir panik içinde sınıra koştu. | Open Subtitles | -جيش مهزوم.. لا بل أحد العصابات الغوغائية هرع نحو الحدود في ذعر غير شعوري |
| -Kastrol'du değil mi? -Evet, sizin şu şef Bermecan." "panik içinde buraya geldi. | Open Subtitles | نعم، مديرك (مايلز ميرميجان) أتى على الهاتف في ذعر مخيف.. |
| Katil panik içinde civarda dolaştı ve sonunda, makdülü arabadan çıkardı attı. | Open Subtitles | تحرك المجرم في حالة ذعر |
| Yargıç Burton, üç arkadaşım beni panik içinde aradılar. | Open Subtitles | سيدي القاضي (بورتون), لقد تلقيت ثلاث اتصاصلات من أصدقاء لي في حالة ذعر |
| Büyük annemler panik içinde telefon açtılar. | Open Subtitles | اتصل جدي في حالة ذعر |
| İnsanlar panik içinde. | Open Subtitles | البشرُ مذعورون |
| Salıverildiği gün panik içinde beni aradı. | Open Subtitles | اليوم الذي أطلق فيه سراحها، اتصلت بي في حالة من الذعر |
| Dilly öldükten sonraki gecelerde, gece yarısı panik içinde uyandığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | بعد ليال زوجين توفي ألعاب التلكؤ، استيقظت في منتصف الليل في حالة من الذعر. |