| Biliyor musun, bu eve ilk taşındığımızda ısıtma için paramız yoktu. | Open Subtitles | تعلمين ، عندما انتقلنا الى هذا المنزل لم يكن لدينا المال لشراء فرن |
| Ben büyürken pek paramız yoktu ve aniden şu adamları görüyorsunuz parmaklarında elmas yüzük, göz kamaştırıcı takım elbiseler yanlarında güzel kadınlar. | Open Subtitles | في الحي الذي نشأت فيه لم يكن لدينا المال وبنفس الوقت ترى هؤلاء الرجال |
| Bilet alacak paramız yoktu. | TED | ولكن لم يكن لدينا المال الكافي لنسافر |
| Guildford'un nerede olduğunu bilsek bile, otobüs paramız yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدينا رسوم ركوب الباص إلى منزل خالتي كما لم نكن نعرف مكانه بالضبط |
| Günün birinde yüzünü lime lime ettiler. Ameliyat paramız yoktu. | Open Subtitles | ذات يوم يشوهون وجهها و ليس لدينا مال للجراحة التجميلية |
| Ancak tek sorun, programı başlatmak için hiç paramız yoktu. | TED | لكن المشكلة الوحيدة هي أننا لم نملك المال لبدء البرنامج. |
| Fakat yeterli paramız yoktu. | Open Subtitles | ولكن لم يكن لدينا المال الكافي. |
| Terapiste verecek paramız yoktu ve insanlara bağırmak Büyükannen Jenny'nin olayıydı. | Open Subtitles | لم يكن لدينا المال للذهاب إلى معالج والصراخ على الناس كان عمل الجدة "جيني" |
| Ama paramız yoktu. | Open Subtitles | لكن لم يكن لدينا المال الكافي |
| Guildford'un nerede olduğunu bilsek bile, otobüs paramız yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدينا رسوم ركوب الباص إلى منزل خالتي كما لم نكن نعرف مكانه بالضبط |
| Bende de yoktu. Hiç paramız yoktu. | Open Subtitles | ـ وكذلك ليس لدي مال ـ ليس لدينا مال |
| Yemek, kıyafet, oyuncak almaya... paramız yoktu. | Open Subtitles | لم نملك المال للطعام والملابس و الألعاب |