| ...ya da beysbol sahasındaki çimleri kesiyorlardır.... ...parfümünü çok sevdim. | Open Subtitles | أو عندما يجزون العشب في ملعب كرة القاعدة و أحب عطرك |
| Ne yani, birisi sadece ikimizi de etkilemek için parfümünü sürüp, tam da senin kılığına girmiş? | Open Subtitles | إذا أحدهم يلبس مثلك تماما ويضع عطرك وحدث أنه منجذب لكلانا؟ |
| Eşinin parfümünü veya en sevdiğin yemeğin tadını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر رائحة عطر زوجتك أو طعم طعامك المفضل ؟ |
| Çok ağır... neredeyse tatlı... eski bahçemizdeki yaseminlerin ve güllerin parfümünü hatırlatan bir koku. | Open Subtitles | كنت غنيا كل شىء كان يسير على ما يرام مثل عطر الياسمين و رائحه الروز التي كانت في حديقتنا القديمة |
| Tüm dünyadaki en iyi arkadaşımdı, ama sonra üstünde senin ismin olmadan marka parfümünü çıkardı. | Open Subtitles | كانت صديقتي المقربة في العالم كله, ومن ثم وضعت توقيعك علي العطر بدون اي اسم عليه |
| Her ne olursa olsun, onun parfümünü sürmen baştan çıkarmaya çalışmaların iğrenç. | Open Subtitles | على كل حال ، ما تفعلينه مقرف تضعين عطرها ، تحاولين إغرائى |
| - Biz de şu an katilin senin parfümünü kullandığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | إذن لدينا سبب للشك أنّ القاتل كان يضع عطركِ. |
| İşte buradasın. Eski parfümünü sevmediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | ها أنت ذا. لقد أخبرتك أنه لم يعجبني عطرك القديم. |
| Bu kadar yakınımda olmaya devam edeceksen acaba parfümünü değiştirmeyi düşünür müydün? | Open Subtitles | ان استمررت في الاقتراب هلا بدلت عطرك |
| Ama ben parfümünü değiştirdiğini hemen fark ettim. | Open Subtitles | بينما أنا لاحظت على الفور أنك غيرت عطرك |
| Hâlâ tenimde parfümünü koklayabiliyorum. | Open Subtitles | مازلت اشتم عطرك على جلدى |
| parfümünü de beğendim. | Open Subtitles | أنا أيضاً أحب عطرك |
| Çok ağır... neredeyse tatlı... eski bahçemizdeki yaseminlerin ve güllerin parfümünü hatırlatan bir koku. | Open Subtitles | كنت غنيا كل شىء كان يسير على ما يرام مثل عطر الياسمين و رائحه الروز التي كانت في حديقتنا القديمة |
| Ama önce, perdeleri kapat, sekizinci sınıf parfümünü sil üstünden de, bir de mide bulantısı eklemeyelim. | Open Subtitles | لكن أولاً كف عن الغباء وأزل عطر الصف الثامن حتى لاتصيبني بالغثيان |
| Gelinin parfümünü şak diye söylemen yüzünden tanıştık onlarla. | Open Subtitles | حدّدت عطر العروس أنتما الإثنان جاهزان لإفتتاح الرقص؟ |
| - Bıraktığın kısımda neden karısının parfümünü bilmek istiyorsun? | Open Subtitles | المكان الذي ذهبت له، لماذا تريد معرفة عطر الزوجة؟ |
| Gotham Kadını parfümünü denediğinizden emin olmak için aradık. | Open Subtitles | نتصل لنتاكد انكي جربتي عطر جوثام المثير |
| parfümünü sıktım, ve bana verdiğin Bart'ın vasiyetini Lily'nin masasına bıraktım. | Open Subtitles | لقد رششت العطر الخاص بك وقد وضعت وصية بارت التي اعطتيتها لي علي مكتب ليلي |
| Hepsi onun parfümünü bir kere koklayınca yok oluyor. | Open Subtitles | الكرامة يبدو أنها تختفي مع رائحة هذا العطر |
| Sıklıkla, onun hakkında hayaller görüyorum özellikle de onun parfümünü kokladığım zamanlar. | Open Subtitles | لكن في كثير من الأحيانِ، تأتِني صور لها، خاصّةً حينما أشمّ عطرها. |
| Ders için dışarı çıktığı zaman parfümünü kullanırdı. | Open Subtitles | هي كانت تلبس عطرها عندما توجّهت إلى صنفا. |
| Terlemeye başladığında parfümünü kokladım ve boynunu öptüm. | Open Subtitles | أشم رائحة عطركِ عندما تتعرقين ثم أبدأ بتقبيل عنقكِ |
| bana lavanta parfümünü verir misin? | Open Subtitles | ! هيـه ، صحيح ، سأستعمل عطركِ غداً |