| Şu an bunları bizim de görüyor olmamızın tek sebebi Parlamentonun Facebook'u bunları vermek için zorlamış olması. | TED | والسبب الوحيد في رؤيتنا لهم الآن هو أن البرلمان أجبر الفيسبوك على تسليمهم. |
| Sir Thomas More? Parlamentonun yasama hakkını inkar etmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أنكر حق البرلمان فى تشريع القوانين. |
| Şimdi, Parlamentonun yeni üyesini görmek ister misin? | Open Subtitles | الان تريدى ان ترى العضو الجديد فى البرلمان |
| Genovia'yı daha ileri götürecek, Parlamentonun yerinde olsaydım onu kraliçe ilan ederdim. | Open Subtitles | يمكنها أن تمضي بجنوفيا قدما ومن الحكمة أن يقوم أعضاء البرلمان بإعلانها ملكة |
| Bu bağlamda Karargâh'ın faaliyetlerini yeni bir dönemdeki Parlamentonun mesuliyetine ve şeffalığına ters düştüğünü seziyorum. | Open Subtitles | أجد ان تصرفات بيت النهر إلى حد ما معادية لحقبة جديدة من الشفافية والمسائلة البرلمانية |
| Sokak'taki bütün arkayolları ve mağazaları Parlamentonun arkasına çıkmak için kullanabiliriz. | Open Subtitles | شارع البرلمان الشرقي ، نستعمل الممرات والمخازن إلى موقف الباصات وراء البرلمان |
| Parlamentonun oyladığını bilmek isteyeceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | .إعتقدتبأنكيجبأنتعرف . بأن البرلمان صوت. |
| Saraya bildir, Parlamentonun açılışından önce yen bir bakan atayacağız. | Open Subtitles | ابلغ الملكة اني سأعين وزير جديد عند انعقاد البرلمان |
| Parlamentonun atanmanızı onaylaması gerek. - Ne zaman? - Gelecek salı. | Open Subtitles | البرلمان يجب ان يصادق على تعيينك يوم الثلاثاء |
| Bu benim şahsi meselem, Parlamentonun değil. Teşekkürler. | Open Subtitles | هذا يتعلق بي، رئيسة الوزراء وليس البرلمان |
| Bu konu bekleyebilir. Bugün partinin günü, Parlamentonun değil. | Open Subtitles | نعم ولكن همي اليوم هو الحزب وليس البرلمان |
| Ama seni temin ederim, eğer kendini Parlamentonun önünde küçük düşürürse, bunu boşa harcayacak. | Open Subtitles | ولكن اعدك انه سوف يفقدها اذا اهان نفسه امام البرلمان |
| Parlamentonun Russell Komitesi'nin Gayrimeşruluk ve Veraset raporunu kabul etmesi hâlinde her şey değişebilirdi. | Open Subtitles | إذا كان البرلمان يتبع تقرير لجنة راسيل بشأن عدم الشرعية والميراث، يمكن أن يتغير. |
| Parlamentonun onayına başvurdu. | Open Subtitles | ذهب أمام البرلمان. سأل الممثلين المنتخبين. |
| Muazzam ordunuzun desteğini ve denize ulaşım sağlarsanız karşılığında Parlamentonun Ventrishire'ı bölmesine ya da başkasına vermesine asla izin vermeyiz. | Open Subtitles | تذودونا بالدعم العسكري الهائل والوصول للبحر وفي المقابل، سنتأكد من أن البرلمان لا يقوم أبدًا بتجزئة |
| Parlamentonun kamaraları tarafından saygı amacıyla ortak sipariş edildi. | Open Subtitles | فهي هدية من أعضاء غرفتي البرلمان كبادرة احترام. |
| Parlamentonun kaç üyesiyle tanışacağım? | Open Subtitles | -شارلوت ! كم عدد أعضاء البرلمان الذين لم أقابلهم ؟ |
| Parlamentonun tahtı çalmaya çalışan adamı bizimle kalması için saraya davet ettiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | -لا أصدق ان أعضاء البرلمان قد قاموا بدعوة هذا الشخص الذي يحاول الإستيلاء على العرش للبقاء معنا في القصر |
| Genovia halkını, saygı değer Parlamentonun tavsiyeleri ve yüzyıllardır süregelen gelenekler ışığında yöneteceğinize halk huzurunda yemin ediyor musunuz? | Open Subtitles | -هل تقسمين على حكم شعب جنوفيا وفق دستور جنوفيا وبموافقة أعضاء البرلمان واحترام القوانين والتقاليد |
| Ulusal politikayı yeniden ait olduğu yere yani Parlamentonun ortasına getirmekten onur duyarım. | Open Subtitles | وسيكون من دواعي سروري ان اقوم برئاسة الوزارة... ...التي ستعيد للدنمارك بوصلتها... ...في مركز البرلمان |
| Parlamentonun açılışıyla aynı güne geliyor. | Open Subtitles | لأن عيد ميلادك سيصادف يوم افتتاح الدورة البرلمانية |