| Yaşlı evli çiftler, yaşlı ve evli kalmak için her şeyi paylaşır sanırdım. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أن الزوجين العجوزين يتشاركون في كل شئ هكذا يبقون متزوجين و كبار في السن |
| Bizim ailemiz erkek kadın fark etmez, aynı odayı paylaşır. | Open Subtitles | عائلتي لا تفرق بين الصبية والبنات في المضاجع، فنحن نتشارك غرفة واحدة |
| Son kuruşunu benimle paylaşır Milyonerlerde gözüm yoktur | Open Subtitles | يتشارك معي في دولارِه الأخيرِ أنا أُفضّلُ أَنْ آخذَه وله الـ15 في الإسبوع |
| Aynı zamanda yakaladığı somonların %90'ınını paylaşır. | TED | كما أنها تشارك ما يصل إلى 90٪ من سمك السلمون الذي تصيده. |
| Kendi özel çağrıları yanında, ana erkil aile yakınındaki ailelerle diyalekt paylaşır ve düzenli olarak sosyalleşirler. | TED | فبالإضافة إلى أصواتهم الخاصة، تتشارك العائلة لهجة مع العائلات المجاورة، ويتواصلون بشكل منتظم. |
| Tüm insanlık bu karakteristiği paylaşır. | TED | كل الكائنات البشرية تشترك في هذه الخاصية |
| Bilirsin, gazeteyi paylaşır, sayfaları değiştirirdik. | Open Subtitles | أنت تعلم, شارك ورقة القسم التجاري؟ |
| Çok geçmeden çekirge ölür kazanan minik örümcekler sürüsü muazzam ziyafeti paylaşır. | Open Subtitles | عمّا قريب، يموت الصّرصور وحشْد المنتصرين الصّغار يتشاركون بوجبتهم الكبيرة. |
| Sanırım çoğu erkek bu manzarayı paylaşır. | Open Subtitles | اعتقد ان معظم الرجال يتشاركون نفس الرؤية |
| Arkadaşlar sırlarını paylaşır. Bizi bir arada tutan budur. | Open Subtitles | الأصدقاء يتشاركون الأسرار، فهذا ما يُبقينا مُقرّبين |
| - Hey, yemekten sonra takılırız ve belki bir şişe şarabı paylaşır mıyız? | Open Subtitles | حسناً، هل تريدي الخروج بعد العشاء؟ وربنا نتشارك زجاجة النبيذ تلك؟ |
| Dostlar birbiri ile bilgi paylaşır. | Open Subtitles | أصدقاء نتشارك فى المعرفة مع بعضنا البعض |
| Bizim orada yemekler umumidir. Herkes her şeyi paylaşır. | Open Subtitles | حيث كل وجبة تكون جماعية الجميع يتشارك بكل شيىء |
| Balıklar bu suları her türlü canlı ile paylaşır, | Open Subtitles | يتشارك السمك هذا الماء مع كلّ أنواع المخلوقات. |
| Kaya balıkları çoğu kez bir evi karidesle paylaşır. | Open Subtitles | الغوبيات في أغلب الأحيان تشارك البيت مع الروبيان |
| Bir çok antik kültür ortak bir figürü paylaşır. | Open Subtitles | كما تعلمين ، العديد من الثقافات القديمة تتشارك في أمراً ما |
| Carl. "Göster Ve anlat" çalışmanı bizlerle paylaşır mısın? | Open Subtitles | هل بالإمكان أن تشترك معنا فى عرض مبتكراتك؟ |
| Bilirsin, gazeteyi paylaşır, sayfaları değiştirirdik. | Open Subtitles | أنت تعلم, شارك ورقة القسم التجاري؟ |
| Kartlarımı George'a vereceğim. Eminim seninle de paylaşır. | Open Subtitles | سأعطي البطاقات لـ(جورج) أنا متأكدة أنها سيشاركها معكم |
| Pekâlâ. Lisbon, öğrendiğin kişisel detayları bizimle paylaşır mısın? | Open Subtitles | حسناً، هلا أخبرتِنا بالتفاصيل الشخصيّة التي علمتِها يا (ليزبن)؟ |
| Onlarca tırmanıştan sonra edindiğiniz bir içgörü varsa bizimle paylaşır mısınız? | Open Subtitles | إذا اكتسبتَ إدراكًا خاصًا بعد تسلق الكثير من الجبال، أيُمكنك مُشاركتها معنا؟ |
| İnsanlar kendilerinin bir bölümünü paylaşır ve bu her şeyi değiştirir. | TED | الناس يشاركون جزء من أنفسهم، وهذا يغير كل شيء. |
| Sahneye çıkıp hikâyeni bizimle paylaşır mısın? | Open Subtitles | بول جيمسون، لمَ لا تصعد إلى هنا وتشاركنا قصتك؟ |
| Dostlar her zaman paylaşır, değil mi? Bekle bir dakika. | Open Subtitles | الصديقات يتشاركن دائمًا, أليس كذلك؟ |