| Eve gidersem, evde yalnız olduğum için benim peşime düşer. | Open Subtitles | إذا ذهبت إلى المنزل سيأتي خلفي لإنني وحيدة في المنزل | 
| Bu gün Amerikanın peşinde olabilirim ama bir gün Amerika benim peşime düşecek. | Open Subtitles | ..ربما أني أجري خلف أمريكا اليوم , لكن يوماً ما أمريكا ستجري خلفي | 
| İlaçlarını alamıyordur belki de. Şimdi de peşime manyağın teki var. | Open Subtitles | لا يستطيع تناول دواءه، والآن ثمة مجنون يلاحقني | 
| SSB'yi Green Arrow halimin peşime taktı şimdi de başkan olarak peşime düştü. | Open Subtitles | أرسل وحدة التقصّي ورائي باعتباري السهم الأخضر والآن هو يسعى ورائي باعتباري العمدة | 
| Bizi değil beni istiyor. Daha biz tanışmadan önce peşime takılmıştı. | Open Subtitles | لا يريدنا، بل يريدني أنا، كان يسعى في أثري قبل أن نلتقي | 
| Size bu kadarcık şey anlatmış olmama rağmen peşime düşmesinden korkuyorum. | Open Subtitles | أخشى أن تلاحقني لأنني أقول لكم الكثير إذاً ما الذي أفعله الآن؟ | 
| Margaux benim peşime düşmüştü, ama Jack ile misilleme yapabileceğini düşünemiyorum. | Open Subtitles | مارغو تسعى خلفي ولكن لم أتصور بأنها تنتقم هكذا مع جاك | 
| Eğer doğum günü dışında ona mücevher verirsem derhal peşime 25 özel dedektif takar. | Open Subtitles | لو أهديتها مجوهرات ليس في يوم ميلادها ستضع 25 محقق خلفي في غضون عشر دقائق فقط | 
| Bir şantöz uyandırdı adamı, o da peşime federalleri saldı. | Open Subtitles | لكن مغنية جعلته ينتبه للأمر وأطلق عملاء الفدراليين خلفي | 
| Çocuklar, peşime takıldı. Hazır olsanız iyi olur. | Open Subtitles | إنه خلفي مباشرة من الأفضل أن تكونوا مستعدين | 
| Biri benim peşime düşmediği sürece buradan hiçbir yere kımıldamıyorum. | Open Subtitles | انا لن اذهب الى اي مكان إلا اذا كان شيء يلاحقني | 
| Buraya gelirken peşime birileri takıldı. | Open Subtitles | كان يلاحقني زوج من الأشباح في طريقي إلى هنا. | 
| Molly'yle Josh yerine benim peşime düşmesi daha iyi. | Open Subtitles | من الأفضل أن يسعى ورائي بدلا من مولي وجوش | 
| Tabii ki o zamana kadar iyileşirseniz peşime düşebilirsiniz. | Open Subtitles | و بالتأكيد, إن شفيت أثناء ذلك, فيمكنك أن تسعى ورائي | 
| Yani Schmidt federalleri peşime saldığında senin de peşine salıyordu. | Open Subtitles | عندما أرسل شميت في أثري أرسلهم في أثركم أيضاً | 
| Bak, aslında, yaptığım yayılınca, onun tüm çetesi peşime düştü, tüm bir 24k Çetesi peşimde. | Open Subtitles | اسمعي.. المشكلة أنه ,منذ انتشار الموضوع ..صارت عصابته كلها تلاحقني كل فريق الـ 24 قيراط | 
| Size söylersem peşime düşerler. | Open Subtitles | اذا أخبرتك بذلك , سوف يلاحقوني | 
| peşime birini gönderince ne olacağını öğrenecekler. | Open Subtitles | سوف يعلمون ماذا يحدث عندما يرسلون شخص ما ورائى. | 
| Babamın alkol testini değiştirdin sonra senin hikayeni araştırdığımda, benim peşime düştün. | Open Subtitles | زورت فحص الكحول لأبي وعندما بدأت بالتحقق من قصتك بدأت تطاردني | 
| Ne olduğumu veya olabileceğimi yeni öğrendim. O kaçık keşişler peşime düştükten sonra. | Open Subtitles | لقد تبينت للتو ما كنت عليه أو ما يحتمل أن أكونه بعدما كان أولئك الرهبان المجانين في إثري | 
| Sadece bunu CIA, Max'in cinayet zanlısı olarak peşime düşmeden önce yapmamız lazım. | Open Subtitles | علينا فقط العثور عليه قبل أن تبدأ الاستخبارات المركزية بملاحقتي بسبب قضية قتل ماكس | 
| Maalesef ben dışarıdaydım. Başka söyleyebileceğim bir şey yok, polisler şimdi de benim peşime düştü... | Open Subtitles | لا أستطيع التحدّث أكثر فالشرطة تبحث عني. | 
| Lisedeyken peşime takılan o tuhaf çocuk mu? | Open Subtitles | اليس هذا الشخص الغريب الذي اعتاد علي ملاحقتي في المدرسه الثانويه | 
| peşime vampirlerinden bazılarını takmış olma ihtimali var. | Open Subtitles | ربما يوجد لديه مصاص دماء يراقبني هنا | 
| Kapıdan yürüyerek çıkacağım ve onu peşime takacağım, tamam mı? | Open Subtitles | سوف اخرج من الباب وسوف اجعله يتبعني , حسناً؟ | 
| Ama peşime düşeceğini biliyorum. Uzun süredir peşimde. | Open Subtitles | لكن سيقوم بمطاردتي ، أعلم انه كان يطاردني. |