| Bunu para için yapmadıklarını biliyoruz. Başka birşeyin peşindeler; peki neyin? | Open Subtitles | نعرف ان المال ليس ما كانوا يسعون له، فماذا كان إذاً؟ |
| Kutuda bir şey var ve onun peşindeler. Nerede o? ! | Open Subtitles | هناك شيء بداخل هذا الصندوق وهم يسعون خلفه، لذا أين هو؟ |
| Şu kadar var ki, burada oyuncular kendi uydurduğum bir cinayetin peşindeler. | Open Subtitles | ان اللأعبين سوف يبحثون عن المفاتيح للجريمة التى اخترعتها |
| Bu canavarlar önce kocamı öldürdüler şimdi de oğlumun peşindeler. | Open Subtitles | هؤلاء الحقيرون قتلو زوجى,والان يلاحقون ابنى |
| Neyin peşindeler acaba? | Open Subtitles | الآن ما الذي يمكن أَنْ يَكُونوا يخططون له؟ |
| Bu adamlar kim ve neden kızın peşindeler? | Open Subtitles | من هم أولئك الرجال ولماذا هم يطاردون تلك الفتات؟ |
| Demek ki senin peşindeler. Ne kadar kaçabilirsin ki? | Open Subtitles | إذن هم يسعون خلفك إلى متى يمكنك أن تبقى مختبىء؟ |
| Diyelim ki Riemann Hipotezi'nin peşindeler. | Open Subtitles | حسناً، لنقل أنه يسعون خلف فرضية ريمان تلك |
| Kızı da bu yüzden kaçırdılar. Burdick'in parası değil; herkesinkinin peşindeler. | Open Subtitles | تهمل، هذا هو سبب أخذهم للفتاة، إنهم لا يسعون إلى أموال بيورديك، بل إلى أموال الكل |
| Çıplak elle adam öldürmede ustalaşarak ruhani huzurun peşindeler. | Open Subtitles | يسعون للسلام الداخلي عن طريق إجادة القتل بدون سلاح |
| Bir şeyin peşindeler, ama ne? Neyin peşindeler? | Open Subtitles | هم يخططون لشيء ما.ولكن ماهو مالذي يسعون خلفه |
| Şunlara bakın. Baş belaları, hep kavga peşindeler. | Open Subtitles | انظر إليهم, مسببو المشاكل دوماً يبحثون عن المشاجرات |
| Bu insanlar seni kötü gösterecek ne varsa, onu kullanma peşindeler. | Open Subtitles | هؤلاء الناس يبحثون فقط عن أي شيء يمكنهم إستخدامه ليجعلوك تبدو سيئاً |
| Takside bıraktığı dizüstü bilgisayarın peşindeler. | Open Subtitles | إنّهم يلاحقون حاسوبًا تركه في سيّارة السّائق. |
| Tamam, şu anda seni tutukladılar ama açıkça başka bir şeyin peşindeler. | Open Subtitles | حسنًا، لقد قبضوا عليك، لكن من الواضح، إنّهم يلاحقون شيئًا آخرًا.. |
| Üstelik, onlar daha büyük yeni birşeyin peşindeler. | Open Subtitles | الى جانب أنهم يخططون لشيء آخر وجديد، شيءٌ كبير |
| Kaseti aldılar. Niçin hala daha arabanın peşindeler? | Open Subtitles | لقد أخذوا الشريط لماذا كانوا يطاردون السيارة ؟ |
| Çalıştığın insanlar bombayla öleceğini sanıyordu. peşindeler. | Open Subtitles | الناس الذي تعمل لصالحهم يعتقدون بأنك قد مت في الانفجار وهم الآن يلاحقونك |
| Senin peşindeler mi? | Open Subtitles | ماذا, هل هم يطاردونك أم ماذا ؟ |
| Burada 13 kişiyiz, kimin peşindeler? Senin. | Open Subtitles | من بيننا نحن الـ13، من الذي يلاحقونه أيها الأحمق! |
| - Zaten paramızın peşindeler. Jill'in anlaşmasının da bozulmasını istemiyorum. | Open Subtitles | سعوا خلف أموالنا سلفاً ولا أريد (القيام بشيء قد يخرب صفقة (جيل |
| Bu işin arkasında her kim varsa, benim değil eşinizin peşindeler. | Open Subtitles | من وضعها في طريقه لم يرد النيل مني، إنهم يريدون النيل من زوجك. |
| "Zenciler" sürekli bir şeylerin peşindeler. Sen de öyle. | Open Subtitles | الزُنوج دائماً يُخَطِطونَ لشيءٍ ما، و كذلكَ أنت |
| Ama şimdi uyuşturucu tacirlerinin peşindeler. | Open Subtitles | لكن الآن فهم يستهدفون تجار المخدرات |
| Hadi adamım, senin peşindeler. Hadi gidelim. Haydi. | Open Subtitles | هيّا يا رجل، إنّهم يسعوا خلفك لِنذهب. |
| Hadi! Patron, korsanlar onun peşindeler! | Open Subtitles | الان ايها الزعيم, انهم قراصنة انهم يلاحقونها |
| Onlar neden peşindeler? | Open Subtitles | هل تعلمين لما هم يطاردونكِ ؟ |