| Senin peşindeki, ilahiyat öğrencilerini pek sevmiyor. Sınıf arkadaşlarından birini yakalamış. | Open Subtitles | ملاحقك لا يحب طلاب الحلقات الدراسيه لقد طارد احد زملائك |
| Burada her kim yaşıyorsa, sürprizleri pek sevmiyor galiba. | Open Subtitles | , مهما كان من يعيش هنا لكنت أقول أنه لا يحب المفاجآت |
| - Ama pek sevmiyor. - Peki, ne yapacağız? | Open Subtitles | لكنه لا يحب حسناً، ماذا سنفعل حوله؟ |
| Bekle, bekle. Hepsi bu degil. Insanlar oraya gitmeyi pek sevmiyor. | Open Subtitles | انتظر، انتظر ذلك ليس كل شيء الناس لايحبذون الذهاب إلى هناك تعلم |
| Bekle, bekle. Hepsi bu değil. İnsanlar oraya gitmeyi pek sevmiyor. | Open Subtitles | انتظر، انتظر ذلك ليس كل شيء الناس لايحبذون الذهاب إلى هناك تعلم |
| Gabriel bu konuda konuşmayı pek sevmiyor efendim ama esasında aşk için yaptı. | Open Subtitles | "جابرييل" لا يحب التحدث عن هذا يا سيدي لكن الحقيقة هي أنه فعل هذا من اجل الحب |
| Arkadaşlarının yanında tuvaletini yapmayı pek sevmiyor. | Open Subtitles | لا يحب استعمال المرحاض أمام أصدقائه |
| Belli ki beni de pek sevmiyor. | Open Subtitles | وقال انه لا يحب لي كثيرا، على ما يبدو. |
| Joey, bu konuda konuşmayı pek sevmiyor ama Hayatımızın Günleri dizisinde oynuyor. | Open Subtitles | لا يحب (جوي) التطرق إلى الموضوع لكنه يمثل في مسلسل "دايز أوف أور لايفز" |
| Ee.. kumsalı pek sevmiyor. | Open Subtitles | اه ، انه لا يحب الشاطئ. |
| - Uçmayı pek sevmiyor. | Open Subtitles | لا يحب الطيران. |
| Lucifer kendisi ile uğraşılmayı pek sevmiyor. | Open Subtitles | لا يحب "لوسيفر" أن يعبث معه أحد |
| Yok ayol, Eduardo geçmişi hakkında konuşmayı pek sevmiyor. Belli oluyor. | Open Subtitles | إدواردو) لا يحب التكلم عن ماضيه) |
| - Chopen'i pek sevmiyor. | Open Subtitles | - إنه لا يحب (شوبان) كثيرا ، لكن ... فردريك شوبان مؤلف موسيقى |