| pencereden dışarı bakın bayanlar. Bu zavallı aptalların ne için öldüğünü görün. | Open Subtitles | انظروا من النافذة سيداتي لتروا ما يموت هؤلاء الحمقى المساكين من أجله |
| pencereden dışarı bakın bayanlar. Bu zavallı aptalların ne için öldüğünü görün. | Open Subtitles | انظروا من النافذة سيداتي لتروا ما يموت هؤلاء الحمقى المساكين من أجله |
| Bir anda pencereden dışarı atladı. Binacci genç ve tecrübesiz olmasaydı. | Open Subtitles | في لحظة واحدة هو قفز من النافذة بيناتشي شاب وعديم الخبرة |
| pencereden dışarı baktığında daha somut şeyler görmek güzel olurdu. | Open Subtitles | كان لطيفاً أن تنظر خارج النافذة وترى شيئاً عدا الخرسانة |
| peki dedim, elimi pencereden dışarı uzattım ve yağmur yağmaya başladı. | Open Subtitles | قلت لا بأس ومددت يدى خارج النافذة وأخذ المطر فى الهطول |
| Ve birden perdeleri duvardan hızla çekti ve çiçekleri pencereden dışarı atmaya çalıştı. | TED | وبعدها نزع الستائر عن الحائط، ثم حاول رمي النباتات من النافذة. |
| Annemize gerçekten kızgındık. pencereden dışarı bakıyorduk. | TED | وكنا غاضبين جداً من والدتي .. وكنا ننظر من النافذة |
| Yargıçlar bu tarz itirafları her gün pencereden dışarı atıyor. | Open Subtitles | القضاة يلقون بمثل هذه الاعترافات من النافذة |
| İkimizin de hoşlandığı hikâyelerde kadın anahtarı pencereden dışarı fırlatır. | Open Subtitles | كلينا نُحب المرأة اللتي ترمي المفتاح من النافذة |
| Adelmo'yu bu parşömeni Venancius'e verip sonra da hızla küçük kuleye çıkıp kendisini pencereden dışarı atarken görmüş. | Open Subtitles | ويجري ناحية البرج الصغير. ويقذف بنفسه من النافذة ليلة وصولي ، بينما كان بارنجر يجلد جسده الآثم |
| Sürekli pencereden dışarı bakıyordum. Helikopter ortalıkta yoktu. | Open Subtitles | كنت أنظر من النافذة لأطمئن بأن المروحية قد رحلت |
| Sürekli pencereden dışarı bakıyordum. | Open Subtitles | كنت أنظر من النافذة لأطمئن بأن المروحية قد رحلت |
| pencereden dışarı bakıyordum, camın köşesinde toz gördüm bu beni deli etti | Open Subtitles | لقد كنت أطالع خارج النافذة ولاحظتُ غباراً في زواياها وهذا يقودني للجنون |
| Seçmeler bittiğinde eve döndüm ve iki hafta boyunca pencereden dışarı bakıp postacıyı, beni durgun köyümden çıkarıp dansa eşlik eden ellerin ve yatakhanelerin dünyasına götürecek bileti bekledim. | TED | وبعد أن أديت تجربة الأداء، عدت للبيت ورحت أحدق خارج النافذة لأسبوعين. أنتظر ساعي البريد. أنتظر تذكرة رحلتي خارج قريتي النائمة وإلى عالم فيه غرف السكن وأيدي عازفي الجاز. |
| Aman Allahım, tam bir canavara dönüşür! Beni o kadar bezdirdi ki, kendimi pencereden dışarı atmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | أصابني الملل الشديد ، وذهبت خارج النافذة. |
| Beni o kadar bezdirdi ki, kendimi pencereden dışarı atmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | أصابني الملل الشديد ، وذهبت خارج النافذة |
| Sana söyledim, kafesi temizlerken pencereden dışarı uçtu. | Open Subtitles | قلت لك، كنت أنظف القفص، والطائر طار من الشباك. |
| Kolunu pencereden dışarı çıkarıp havayı ve hızı teninde hissetmek. | Open Subtitles | وتضع يدك من خلال النافذة تشعر بالهواء والسرعة على جلدك |
| pencereden dışarı bakınca, seni gördüm. | Open Subtitles | فنظرت خارج النافذه و.. رأيتك |
| pencereden dışarı baktığımda varlığını bile bilmediğim detaylar görüyorum. | Open Subtitles | حينما كنت انظر من النافذه قبل قليل رايت تفاصيل لم اكن اعرف انها موجوده قبلا |
| Tanrım, dışarısı çok aydınlık, pencereden dışarı bakınca başım ağrıyor. | Open Subtitles | يإلهي، الضوء ساطعٌ بالخارج مجرد النظر عبر النافذة يصيبني بالصداع |
| Dinleyin, Eddie pencereden dışarı işiyordu. | Open Subtitles | حسناً .. "إيدي" كان يتبول من نافذة السيارة |
| Angela, pencereden dışarı bak. | Open Subtitles | أنجيلا .. انظري من نافذتك |
| - Satıcı pencereden dışarı bakıyor. Gördün mü? | Open Subtitles | البائع ينظر من خلال نافذتة أترين ذلك ؟ |
| O da motorla yanan binaya girmiş, içerideki bebeği kurtarıp pencereden dışarı çıkmış. | Open Subtitles | إلى a بناية مُحترقة، يَرتفعُ a طفل رضيع ثمّ يَقْفزُ إلى الخارج النافذةَ إلى الأمانِ. |
| Şimdi yaptığı tek şey bu pencereden dışarı bakmak. | Open Subtitles | الآن كُلّ ما تفعله هو أن تحدق خارج تلك النافذةِ |