| Geneviève'in Montpellier'e dönmesinden sonra Picasso'nun atölyesinden birkaç hafta uzak durdum. | Open Subtitles | بعد أن غادرت جينيفيف لمونبلييه لم أزر معرض بيكاسو لعدة أسابيع |
| Her hafta onun kağıtlarını kontrol ediyorsunuz ve bende her zaman Picasso'nun büyük büyük ailesinin Yahudi olmadığını söylüyorum | Open Subtitles | يأتون مرة في الأسبوع لرؤية أوراقه وفي كل مرة أخبرهم ، دعو والداه وجداه حتى أجداد بيكاسو ليسوا يهود |
| Keşke o zaman Picasso'nun ne dediğini bilseydim, öğretmenle daha iyi tartışabilirdim. | TED | أتمنى أني كنت أعرف ما قال بيكاسو في تلك الأيام. كان استطعت أن أناقش معلمي بشكل أفضل. |
| Fakat Picasso'nun sanatsal teşviği belliyken resmin sembolizmi savaşın kendisi gibi kafa karıştırıcı ve karmakarışık olabilir. | TED | ورغم أن دوافع بيكاسو الفنّية واضحة، فإن رمزية اللوحة قد تكون بقدر فوضوية وتعقيد الحرب نفسها، |
| Picasso'nun öncüsü olduğu soyut Kubizm akımıyla yapıldığı için resmin muazzam tuvali baştan kafa karıştırıcı. | TED | إن القماش التذكاري لهذه اللوحة محير من البداية، مُقدمًا بالأسلوب التكعيبي المُجرّد الذي ابتكره بيكاسو. |
| Guernica'nın bombalanması gibi Picasso'nun resmi de yıkımla yoğun. | TED | ومثل قصف غرنيكا نفسها، فإن لوحة بيكاسو تعجُّ بالدمار. |
| Ancak karmaşık altmetnin yakın bir kavrayışı olmadan bile Picasso'nun eseri, şiddetin gerçek kurbanlarının acı verici bir hatırası olarak duruyor. | TED | لكن حتى من دون الفهم المُحكم لمعناها الضمني المُعقد، يظل عمل بيكاسو تذكيراً قاسياً بضحايا العنف الحقيقين. |
| Picasso'nun 70'li yaşlarında çocukları oldu. | Open Subtitles | بيكاسو أنجب أطفالاً وهو في السبعينيَات من عمره |
| Picasso'nun sekreteri Sebartes savaştan sonra turistlerin Avrupa'da 3 şeyi görmek için geldiklerini söylüyordu: | Open Subtitles | سكرتير بيكاسو ، سبارتس إدعى أنه بعد الحرب السياح قدموا لِأروبا |
| Picasso'nun ona bir şey satacağına inanıyor musun? | Open Subtitles | وهل أنت ؟ هل تظني أن بيكاسو سيبيعه شيئاً ؟ |
| Picasso'nun komünist partiye katılmasıyla bir çok sanatçı ve entelektüel onu izledi. | Open Subtitles | با الإنضمام للشيوعية بيكاسو سار على خُطى الكثير من الفنّانون والمثقفين |
| Picasso'nun birisi için uğraştığına bir kez şahit oldum, tabi kadınları elde etmek için verdiği uğraşları dışında. | Open Subtitles | المرة الوحيد التي شاهدت بيكاسو يكرّس نفسه لأحد باستثناء عندما يتودّد لمرأة أخرى |
| Lydia, Picasso'nun yeni dostumuzu tanıyabilmesi için onu buraya getir. | Open Subtitles | ليديا ، احضري صديقنا المرح الجديد ليقابل بيكاسو |
| Güneye doğru ilerliyorlardı, bende arkadaşlardan sürekli Picasso'nun kimlerle göründüğünü ve kimlerle olduğunu öğreniyordum. | Open Subtitles | لقد كانو متواجدين في مِيدي الأخبار تصلني من أصدقاء لطيفين عن أين كان بيكاسو ومع من |
| Bu resmen Picasso'nun bir anaokulunun duvarlarını boyaması gibi bir şey. | Open Subtitles | هذه مثل لوحات بيكاسو الزيته في الجانب من روضة الاطفال |
| Picasso'nun mavi takıntısı vardı bir ara. | Open Subtitles | هذه الدميه ذات الوجه الازرق كانت ل بيكاسو |
| Picasso'nun yaptığı, örneğin, Batılı tarz sanat ile Afrika maskelerini alıp onları birlikte karıştırmaktı - sadece geometri değil, onlara verilmiş olan ahlaki sistemleri de. | TED | مالذي فعله بيكاسو على سبيل المثال, هو اخذ مفهوم الفن الغربي ومفهوم الاقنعة الفريقية وخلطهما معا -- ليس هندسيا فقط لكن النظم الروحية التابعة لها. |
| Bazılarınız Cezayirli sanatçı Baya Mahieddin'in adını duymuş olabilirsiniz, ama insanların çoğunun onun 1930'larda Paris'te Picasso'nun stüdyosunda çalışmış olduğunu bildiğinden şüpheliyim. | TED | قد سمعت البعض منكم بالفنانة الجزائرية باهيا محي الدين ، ولكن أشك كثيرا من الناس يعرفون ان هذه الفنانة عملت في استوديو بيكاسو في باريس في الثلاثينات. |
| Picasso'nun bir açıklaması bile var, "Gördüğümü değil, düşündüğümü çizerim." | TED | حتى بيكاسو قال عبارة، "أرسم ليس ما أرى لكن ما أفكر به." |
| Bir kez daha. "Müze Pac-Man'i Picasso'nun yanına koyuyor.". | TED | مرة أخرى. "المتحف وضع باك مان جنبا إلى جنب مع بيكاسو". |