| - Bir Picasso'yu tanıyacağını zannetmiyordum. - Tabiki tanırım. Burada yazıyor. | Open Subtitles | لم أعرف بأنّك عرفت بيكاسو متأكّد أنا افعل ما يقول هنا |
| Öğrenmenin yaşı yoktur. Picasso'yu seveceğine eminim. | Open Subtitles | أنت لست عجوزاً لتتعلم أشياء جديدة سوف تحب بيكاسو |
| Şey, Picasso'yu ziyaret edince biraz şık olmak zorundasın. | Open Subtitles | حسنا ، يجب أن نلبس جيداً عند لِقاء بيكاسو |
| Ben Françoise, Picasso'yu seveceğime yemin ediyorum, sadece Picasso'yu. | Open Subtitles | أنا فرنسوا وأقسم أن أحب بيكاسو بيكاسو وحده |
| Bayanlar, baylar, Size Picasso'yu... çalışırken takdim ediyorum. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة أَريكم بيكاسو للأرتقاء بحسكم |
| Bir filmde Picasso'yu görmüştüm ve 80 yaşına göre gerçekten çok çekiciydi. | Open Subtitles | لقد شاهدت مرة بيكاسو في فلم ولم يكن عمره يعطي بأنه في الثمانين |
| Tatlım, hadi şu Picasso'yu görelim. Belki senin bilmediğin bir tanedir. | Open Subtitles | عزيزي, دعنا نذهب لنري بيكاسو ربما هي التي لا تعرفها |
| Ama Marie-Therese, Picasso'yu sevmeyi bırakmamış. | Open Subtitles | ولكن ماري تيريز لم يكف عن المحبة بيكاسو. |
| "Ben Françoise, Picasso'yu seveceğime yemin ediyorum, sadece Picasso'yu. | Open Subtitles | " أنا فرنسوا وأقسم أن أحب بيكاسو " " بيكاسو وحده" |
| "Yeni bir Picasso'yu görene kadar bekleyin", diyordum. | Open Subtitles | " انتظروا سترون أعمال بيكاسو الجديدة " إنتظروا حتّى ترونها |
| Dün gece Picasso'yu harcamışlar. | Open Subtitles | أحمق ما لعين قتل بيكاسو الليلة الماضيه |
| Ama Picasso'yu ziyaret etmiş olması mümkün. | Open Subtitles | "مع ذلك من المحتمل أنّه ربّما قابل بيكاسو." |
| Picasso'yu, Rembrandt'ı, Degas'ı, Duchamp'ı alıp satıyoruz. | Open Subtitles | بيكاسو, رامبرانت,... رامبرانت: رسام هولندي |
| Resim öğrencisi Picasso'yu tanımaz mı? | Open Subtitles | هل يعرف تلامذة الرسم "بيكاسو"؟ |
| Evet, bu indirimi Picasso'yu bulduğumuz için yapıyoruz. | Open Subtitles | وذلك لأن وجدنا بيكاسو. |
| Hadi ama, onca ödülün var, Picasso'yu, Monroe'yu, Camot'u Dale'yi biliyorsun. | Open Subtitles | لأجلالسماء، لقد فزت باللقب الأول تعرف (بيكاسو)، تعرف (كامو) تعرف (ميلر)، تعرف (دالي) |
| İyiyim. VSegiyi geziyorsunuz, ha. - Picasso'yu sever misiniz? | Open Subtitles | -بخير ، أتيت لأرى الرسومات هنا ، هل تحب (بيكاسو) ؟ |
| Guernica'ya kübist sürrealist hareketin piç çocuğu demiştin ve Picasso'yu güzelliğe karşı suç işlemekle suçlamıştın. | Open Subtitles | وصفت (غورنيكا) بأنها طفلة غير شرعية للحركة الكوبية السريالية و إتهمت (بيكاسو) بإرتكاب جرائم في حق الجمال |
| Ben Picasso'yu severim. | Open Subtitles | أنا أحب بيكاسو ... |
| Zaten biliyormuşsun Picasso'yu. | Open Subtitles | أنت تعرفين - بيكاسو - |