Onlardan, ilk evimize taşındığımız zaman yıldızların altında yaptığımız pikniği canlandırmalarını istedim. | Open Subtitles | سلة النزهة تحت النجوم التي لدينا منذ أول يوم إنقلنا فيه للشقة |
Bu pikniği hangi salak ayarladı? | Open Subtitles | من أعد هذه النزهة في الهواء الطلق بأي حال؟ |
Dört Temmuz pikniği bu cumartesi. Ailenizi getirin. | Open Subtitles | إذا كنت تحب النزهة يوم السبت فاحضر عائلتك |
Çünkü bu bir aile pikniği, Francis... ve sen de bu ailenin bir üyesisin. | Open Subtitles | لأنها نزهة العائلة فرانسيس وأنت عضو في هذه العائلة |
Bir defasında üzerine göz çizdiğim bir kütük ile baba-oğul pikniği yapmıştım. | Open Subtitles | ذات مرة أخذت كتلة خشب بها عينان بلاستيكيتان إلى نزهة أب و إبن |
Ancak buz pikniği sırasında eski imparatoru koruma onuruna erişmiştim. | Open Subtitles | لكن كان لي الشرف أن أحرس الامبراطور السابق خلال نزهة الجليد |
- ya da ipten göle düşemezdim. - Kaka pikniği de olmazdı. | Open Subtitles | أو أسقط من فوق حبل - أو تحظي بنزهة غائط - |
Evet.Bu yüzüğünün ilk pikniği olacak. | Open Subtitles | اول نزهه لخاتم الخطوبه |
Dört Temmuz pikniği bu cumartesi. Müzik ve oyunlar. | Open Subtitles | إن كنت تحب النزهة يوم 4 يوليو يوم السبت ستكون هناك موسيقى ونزهة |
- Bugün tarih birliği gönüllüleri pikniği var. | Open Subtitles | النزهة الجمعية التاريخية التطوّعية اليوم. |
Bu aptal pikniği neden... bu kadar büyütü... | Open Subtitles | ماذا في تلك النزهة السخيفة يجعلكم جميعا000 |
Delaford pikniği günü ondan ilk haberi aldım. | Open Subtitles | وفي يوم النزهة ذاك، سمعت أول خبر عنها |
Gece pikniği. Gece piknikleri farklı olur. | Open Subtitles | نزهة ليلية النزهة الليلية مختلفة |
Bu pikniği daha önce yaşamıştım. | Open Subtitles | حسناً، لقد كنت بهذه النزهة من قبل |
Kızımla o pikniği yapmak istedim. | Open Subtitles | أردت أن أعمل تلك النزهة مع بنتي. |
Biraz, bütün bir davayı ofis pikniği fotoğrafına dayanarak oluşturmaya benziyor. | Open Subtitles | هو يشبه بناء قضيّة برمّتها.. على أساس صورة ألتقطت خلال نزهة لزملاء في العمل |
Geleneksel Sonbahar pikniği, sen de gelmelisin. | Open Subtitles | إنها نزهة الخريف السنوية. ينبغي بك المجيء. |
Haftaya Parlak Sular Gölü'nde kilise pikniği yapılacak. | Open Subtitles | انهم يستضيفون نزهة الكنيسة الاسبوع المقبل |
Bu bir Pazar okulu pikniği değil. | Open Subtitles | هذه ليستْ نزهة يوم الأحد فى مدرسة. |
Fransız Kulübü pikniği iptal edildi. | Open Subtitles | نزهة نادي اللغة الفرنسية تم إلغاؤها |
Eski bir kasaba pikniği. | Open Subtitles | هذه نزهة تقليدية قديمة لن نحصّل مثلها في منهاتن - |
Ben de belki sonrasında sen ben ve Cole parka gidip sosis pikniği yaparız, diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | من المنزل، لذا فكّرت ربما بعدها أنت.. أنا و(كول) يمكننا الذهاب إلى المنتزه ونقوم بنزهة سجق |
- Evde pikniği mi? | Open Subtitles | نزهه خارجية؟ |