| Muhtemelen çikolatanda pireler geziyordur. | Open Subtitles | مؤكد أن البراغيث تصول وتجول في شقتك الصغيرة. |
| pireler Southwest limanından gelmişse ve sokak köpeğiyle yavru köpek arasındaki farkı bilmedikleri için... | Open Subtitles | و إن جاءت من الجنوب الغربي لا تفرق البراغيث بين كلاب المروج و الجراء |
| Biliyor musun, şu melez arkadaşlarından hiç hoşlanmıyorum. Her yerdeler, tıpkı pireler gibi. | Open Subtitles | أوَتعلم، لستُ أحبّ أصدقائكَ الهجائن، إنّهم مُنتشرون في كافّة الأنحاء مثل البراغيث. |
| Palyaço pire, ip cambazı pire, resmi geçit yapan pireler. | Open Subtitles | براغيث مهرجة, براغيث بهلوانية براغيث فى إستعراض |
| Tamam, sanki üzerinde pireler varmış gibi kaşınmayı keser misin? | Open Subtitles | حسنا , هلا توقفتي عن الحك و كأن لديك براغيث ؟ |
| Kanama durmuyor! Bu pireler iri birer böcekten fazlasıymış. | Open Subtitles | النزيف لا يتوقّف، هذه البراغيث ليست مجرّد حشرات عملاقة. |
| pireler Angela, her yer pire dolu. | Open Subtitles | "إنهـا البراغيث "أنجـيلا ! إنهــم في كل مكان |
| Anne, evin her tarafında pireler var. | Open Subtitles | أمي، البراغيث في كل أنحاء المنزل |
| - Ya, pireler de saati söylüyor. | Open Subtitles | نعم, و البراغيث يمكنها معرفة االوقت |
| Kardeşler bize o büyüteçleri verdiğinde ve o pirelerin, o küçük posta arabasını depoya çektiğini ya da o minik topları yuvarlayıp savaş alanına götürdüklerini gördüğümüzde bile karım, o pireler ölü demişti. | Open Subtitles | حتى حينما أعطى لهذان الشقيقان النظارات المكبرة ورأينا تلك البراغيث تجر عربة الخيل الصغيرة مباشرة نحو المستودع أو تُدحرج تلك المدافع |
| Şunu güzelce çırp bakalım. O pireler kalmasın, hadi güzelim. | Open Subtitles | اضربي هذا بقوة، أخرجي منه البراغيث |
| Ben almayayım. Son gittiğimde pireler kıçımı ısırmıştı. | Open Subtitles | اخر مرة تم عض مؤخرتي بواسطة البراغيث |
| Umarım pireler yemez. | Open Subtitles | آمل أن البراغيث لا تعض. |
| Umarım pireler yemez, dedi. | Open Subtitles | قال: آمل أن البراغيث لا تعض. |
| - pireler için pudra getirdim. | Open Subtitles | -لدي هنا بعض البودرة من أجل البراغيث |
| Kuyruk sorun değil de, pireler insanı öldürüyor. | Open Subtitles | ولكن البراغيث .. قاتلة |
| Hamamböcekleri, pireler fare dışkıları, martı gübresi. | Open Subtitles | صراصير، براغيث براز فئران، براز خفاش |
| pireler. Fildişi! | Open Subtitles | براغيث إنه الذهب الأبيض |
| Güzel, pireler ve günahlar çıktı. | Open Subtitles | جيد، براغيث وذنوب جرفا |
| Mekanik pireler / casuslar. | Open Subtitles | براغيث ميكانيكية أي جواسيس |