| Hükümet, Avustralya yerlilerine uyguladığı sindirme politikasına 1973'te kuzey bölgesinde resmen son verdi. | Open Subtitles | تخلت الحكومة رسمياً عن سياسة الإستيعاب للأستراليين الأصليين في الأرض الشمالية في 1973 |
| Toprak kullanım politikasına karar verilirken bu unsurlar dikkate alınıyor mu? | TED | هل يتم أخذ هذه العناصر في الاعتبار عند تقرير سياسة استخدام الأرض؟ |
| Yavaş yavaş yağmacılık politikasından umut politikasına geçilecektir. | TED | تدريجياً سينتقل من سياسة السلب والنهب إلى سياسة الأمل ، شكراً لكم |
| Fakat sana hatırlatmam gerekir ki bu, Büro'nun erkek ve kadın ajanların görevdeyken aynı otel odasında bulunmamaları politikasına aykırı. | Open Subtitles | مع ذلك, يجب أن أذكرك, هذا يخالف سياسة البيورو.. لعميلان ذكر وأنثى متصلان بنفس غرفة الفندق أثناء مهمة. |
| Ayrıca kafeteryada satılmak üzere, kavanozla benzin getirmek okul politikasına karşıdır. | Open Subtitles | وكذلك هذا مخالف لسياسة المدرسة تمرير الغاز في جرات لتباع في الكافيتريا |
| Aileler uyarılmalı. Okul politikasına aykırı | Open Subtitles | الأباء من الضّروري أن يشعروا أنها ضدّ سياسة المدرسة |
| Kusura bakma, rezervasyon yaptırırken baltalı cinayet politikasına bakmadım. | Open Subtitles | أعذروني لأني لم أتفقد من سياسة قاتل الفأس |
| Ben, uzun süre ücret ve fiyat politikasına karşı çıktım. | Open Subtitles | لطالما عارضت سياسة التحكم فى الأجور والأسعار |
| Şirket politikasına göre çalışanlar birbirleriyle duygusal ilişkiye giremiyorlar. | Open Subtitles | سياسة الشركة تقول ان الموظفيين لا يمكنهم مواعدة بعضهم |
| Çin, tek çocuk politikasına 1979'da geçti. | Open Subtitles | لقد أعلنت الصين سياسة الولد الواحد في عام تسعةٍ وسبعين |
| Ofiste kimse çıkmıyordu, bu şirketin politikasına karşıydı. | Open Subtitles | أعني، لا يمكن لأحد في المكتب أن يواعد. كان ضد سياسة الشركة. |
| Amerika'nın dış politikasına nasıl karşı olabilir? | Open Subtitles | كيف يمكن ان تون ضد سياسة امريكا الخارجية ؟ |
| Çünkü hem şirket politikasına aykırı, hem de yığınla kuralı ihlal ediyor. | Open Subtitles | لانه ضد سياسة الشركة بالكامل و ينتهك حوالي الباجيليون قانون |
| Maalesef, şirket politikasına aykırı. Bir dahaki sefere, anne-babanızı da yanınızda getirin. | Open Subtitles | هذا يخالف سياسة الشركة في المرة القادمة إذا أردتم التسوق من أجل سيارة, أحضروا أحد والديكم |
| Kusura bakma; ama bu şirket politikasına aykırı bir durum. | Open Subtitles | أعتذر ، ولكنني اخشى أنها ضد سياسة الشركة |
| Bakın çalışanların sevgili olması şirket politikasına aykırıydı. | Open Subtitles | إسمع, إن علاقات الموظفين كانت ضد سياسة الشركة |
| Şu anda bir uçurtma kadar uçmuş durumdasın ve seni temin ederim ki bu şirket politikasına aykırı bir davranış. | Open Subtitles | ولا تنكر ذلك. أنت مُنتشٍ حالياً وأؤكّد لك أنّ ذلك ضد سياسة الشركة. |
| Ben Yedi Krallık'ın politikasına karışmayacağıma yemin ettim. | Open Subtitles | لقد أقسمت على الإبتعاد عن سياسة الممالك السبع |
| Geçen sene ağınızdaki şüpheli ve terör bağlantılı hareketi şirket politikasına karşı gelerek Kremlin'e bildirmediğinde işini pek önemsiyor gibi görünmüyordun. | Open Subtitles | حين تجاهلت سياسة الشركة بشأن وجوب إبلاغ الكرملين بشأن شك معيّن ونشاط أشبه بإرهابيّ جرى على شبكة عملك العام الماضي. |
| Ravn'ın Liberaller'in politikasına yaptığı eleştiriler gayet makul. | Open Subtitles | انتقاده لسياسة الاقتصاد لحزب العمال لها وجهة نظر مقنعة |
| Yeni Demokratlar'ın anlaşıIır, yenilikçi bir ekonomi politikasına ihtiyacı var. AyrıImadan önce başladığın çalışma yani. | Open Subtitles | الديموقراطيون بحاجة لسياسة اقتصادية جديدة |
| Orta Yol'un ekonomi politikasına savaş açacaksak mutlaka haklı olmalıyız. - Evet, tabii. | Open Subtitles | يجب ان نكون مصيبين ان كنا سننتقد سياستهم الاقتصادية |