| Ayrıca politikayla ilgili birşey de söylüyor. | TED | و لكنه يوضح لنا أيضاً أمراً يخص السياسة | 
| İyi bir konuşmacısın. Neden politikayla ilgilenmiyorsun? | Open Subtitles | انت متحدثٌ بارع، أتعجّب لعدم اختيارك لمجال السياسة. | 
| Kardeşim beni şehir dışına çıkartacak. politikayla ilgilenmiyorum, hayatta kalmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أخي سيخرجني خارج المدينة إنني أسعى وراء النجاة لا السياسة | 
| Ekonomiyle ilgisi olmayan, ...politikayla da ilgisi olmayan bir şey. | Open Subtitles | هذا ليس له علاقة بالاقتصاد وليس له علاقة حتى بالسياسة | 
| Bu kadar tatlı birinin politikayla kafasının karışmış olmasına çok yazık. | Open Subtitles | من المؤسف أن واحدة جميلة مثلك تكون متحيرة بالسياسة | 
| Kardeşim beni şehir dışına çıkartacak. politikayla ilgilenmiyorum, hayatta kalmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أخي سيخرجني خارج المدينة إنني أسعى وراء النجاة لا السياسة | 
| Buraya geldiğinde, babamı politikayla sakın kandırmaya çalışma. | Open Subtitles | لا تضايق والدي بالتحدّث عن السياسة عندما يأتي. | 
| Hepinizi Genç Cumhuriyetçilere katılarak politikayla uğraştığınız için takdir ve tebrik ediyorum. | Open Subtitles | تهانينا و شكرا لكل منكم على التورط في السياسة عن طريق الجمهوريين الصغار | 
| politikayla işinin bittiğini sanıyordum. | Open Subtitles | هل أنا كذلك ؟ لقد ظننت أنكِ فرغتِ من السياسة | 
| Usta Guiguzi politikayla ilgilenmeme izin vermiyor. | Open Subtitles | المعلم جيويجوزى لم يسمح لى بدخول عالم السياسة | 
| politikayla ilgilenen güzel bir kadın. | Open Subtitles | الفتاة الجميلة هي مهتمة ايضا في السياسة .. | 
| ve yeniden düşündüğümde, politikayla biraz ilgilenmem gerektiğinin farkına vardım... ve ihtiyaç duyukları anda Fransız halkının hizmetinde olmaktan gurur duyarım. | Open Subtitles | بعد التفكير ملياً ، أدركت إني شديد الإهتمام بالسياسة و سأكون فخوراً لخدمة شعب فرنسا فى ساعة الحاجة | 
| Çünkü ben bulabileceğiniz en iyi politika danışmanıyım ve siz hala politikayla, sevişmekten daha fazla ilgileniyorsunuz. | Open Subtitles | لأننى أفضل مساعدة سياسية ستجدها وتهتم بالسياسة أكثر من الجنس | 
| Babamın yerel politikayla ilgilendiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أن والدي كان يهتم بالسياسة المحلية | 
| Onlara onun politikayla ilgisi olmadığını söyledim.Ama onu da listeye almışlar. | Open Subtitles | انه غير مهتم بالسياسة ولكن كان اسمه ضمن القائمة معهم | 
| Bunun politikayla, silahlarla ya da savaşla hiçbir alakası yok. | Open Subtitles | و هذا لا علاقة له لا بالسياسة و لا الجيوش و لا القتال | 
| Sayın Başkan, politikayla hiçbir zaman pek ilgilenmedim ve asla büyük güç getirecek bir pozisyon da istemedim. | Open Subtitles | كما تعلمين ياسيدتى الرئيسة لم يكن لدى إهتماماً أبداً بالسياسة ولم أرغب أبداً بأي موقع للسلطة | 
| Uzun süreli barış sadece politikayla sağlanamaz. | Open Subtitles | "السلام الدائم لا يمكن أن يكون سياسياً ببساطة" | 
| Babam politikayla ilgilenmezdi ama işini İngilizlerin yapmasına da müsaade etmezdi. | Open Subtitles | أبي لم يكترث كثيراً للسياسة ولكنه لم يحتمل رؤية انجليزي يحل مكانه | 
| Bir çocuğun politikayla ilgilendiği duyulmamış. | Open Subtitles | لم أعرف طفله مطلقا تهتم هذا الأهتمام بالسياسه | 
| Eğer ülkeyi değiştirmek istiyorsan, biz bunu partiler ve politikayla yaparız. | TED | ولكن لو أنك تريد تغييرا في هذا البلد، نقوم بذلك عبر الأحزاب والسياسات. |