| Sadece çok fazla duydum. Bana pop müzik gibi geliyor. | Open Subtitles | سمعته كثيراً فحسب لقد أصبح مثل موسيقى البوب بالنسبة لي |
| Ülkede halen çalışan bir kaç radyoda, genellikle pop müzik dinledim. | TED | في محطات الراديو القليلة التي كانت لا تزال تعمل في البلد كنت غالبًا ما أسمع موسيقى البوب |
| pop müzik dinselleşti. Ben sadece popüler müzik dinlerim. | Open Subtitles | موسيقى البوب أصبحت دينية، وأنا لا أحب سوى موسيقى البوب |
| Rock öldü ancak pop müzik gözde. | Open Subtitles | موسيقى الروك ماتت لكن موسيقى البوب مُثيرة |
| Bence hepimizin aynı şarkıları ta ki demode ya da hazin bir hâle gelinceye dek durmadan söyleyen ünlü pop müzik gruplarıyla ilgili anıları vardır. | TED | وأعتقد أننا جميعًا نحمل ذكريات عن فرق موسيقى البوب الشهيرة الذين ظلوا يغنون نفس الأغاني مرارًا و تكرارًا، حتى أصبحوا قدامى بل ومثيرين للشفقة. |
| Benim duygularımı soracak olursanız pop müzik dinlendirici ve... | Open Subtitles | ما أعتقده هو أن... موسيقى البوب تبعث على الاسترخاء و... |
| pop müzik günah olarak değerlendirilir. | Open Subtitles | إن موسيقى البوب تعتبر موسيقى طائشة |
| pop müzik tarihindeki ilk kadın olarak listelerde bir albümden beş bir numara tekli çıkararak başardı bunu. | Open Subtitles | أول امرأة تاريخ موسيقى البوب... ? أن يكون خمس أغنيات في الرأس الرسوم البيانية على الألبوم نفسه. |
| pop müzik tembel değil. | Open Subtitles | موسيقى البوب عمل شاق |
| AMA BBC RADYOSUNUN POP MÜZİK YAYINI GÜNDE 45 DAKİKADAN AZ | Open Subtitles | لكن راديو قناة (بي بي سي) كان يشغّل موسيقى (البوب) أقل مِن 45 دقيقة في اليوم |
| Radyoyu dinlemen yeterli. pop müzik şimdi içki alemi yapmayı methediyor. | Open Subtitles | موسيقى البوب الآن تمجّد الشرب |
| pop müzik Ödülleri nasıl gidiyor? | Open Subtitles | كيف هو أمر جائزة موسيقى (البوب)؟ |
| pop müzik. | Open Subtitles | موسيقى البوب. |
| pop müzik Ödülünü aldın, sonra da solo albüm teklifleri geldi. | Open Subtitles | (حصلت على جائزة موسيقى (البوب |