| Bu yetmezmiş gibi eğitim programlarına kaynak eksikliği yüzünden pek çok mülteci çocuk eğitimden mahrum kalmaktadır. | TED | بالإضافة إلى أن العديد من الأطفال اللاجئين لا يلتحقون بالمدارس بسبب قلة تمويل البرامج التعليمية. |
| Veri ve görüntülerimizi fakülte ve TV programlarına satıyoruz. | Open Subtitles | نبيع بياناتنا، لقطاتنا للكليات، البرامج التلفزيونية |
| Daha sonra tüm gelir, ihtiyacı olanlar için acil yardım programlarına ve sosyal yardım kurumlarına bağışlanıyor. | TED | ثم يستخدمون كل العائدات ويتبرعون بها لبرامج المساعدات الطارئة وقضايا الحاجة الاجتماعية وللناس المحتاجين. |
| Yani, okul sonrası programlarına para toplayan sensin. | Open Subtitles | أعني ، أنت الذي كنت مهتماً . بجمع المال لبرامج ما بعد المدرسة |
| Kendi adamlarımız bile programlarına giremezse bir araştırma üzerinde çalışırken insanın nasıl deliye döndüğünü bilirsin. | Open Subtitles | (إد), كل ما أحاول قوله إن لم تستطع جماعتنا الوصول إلى برامجهم... حسناً. أنت تعلم كم تكون مُحبطاً عندما تعمل على أحد البحوث |
| Düşüncelerin, bilinçaltı düşüncelerin ve rüyaların onların programlarına gönderilmiş olmalılar. | Open Subtitles | أفكارك، أفكار اللاشعورية أحلامك لابد أنها أرسلت إلى برمجتهم |
| Kızlar, cennetimiz için kendilerini en tatmin edecek hizmeti seçebileceği eğitim programlarına katılırlar. | Open Subtitles | يتم وضع الفتيات في برامج تعليمية ليكتشفوا مهنة للمساهمة في جنتنا وتشعرهم بالرضى |
| Hatta kârlarından yüzde 20'sini bölgesel eğitim programlarına yatırıyorlar. | TED | حتى إنهم وعدوا بإعادة استثمار حتى 20 % من الأرباح في البرامج التعليمية المحلية. |
| Gündüz TV programlarına sinir oluyorum. | Open Subtitles | تعبت من البرامج التلفزيونية النهارية |
| Arada bir sohbet programlarına çağırıyorlar. | Open Subtitles | -هذا ! يتم دعوتي لهذه البرامج الحوارية بين الحين والآخر. |
| Seni tiyatro programlarına sokarız. | Open Subtitles | سنقوم بإشراككِ بكلّ البرامج المسرحية |
| Mary Goodwin resmi olarak... ürünü Lookinglass kampüsünde piyasaya sürmeden önce sabah programlarına çıkacak. | Open Subtitles | ماري غودوين, ستظهر في العديد من البرامج العالمية المشـهورة صباح هذا اليوم وتـُـعلن عن البدء بأستخدام المنـُـتج الجديد بنفســها |
| Televizyon programlarına çıkmaya başladı | Open Subtitles | بدأت عروض البرامج التلفزيونية الهزليه (تنهال على (ساندرا |
| Bence bu seçim programlarına çok tutucu ve sığ yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | نعمل بصورة تقليدية لبرامج الانتخابات |
| Sabah programlarına haberi tedarik et. | Open Subtitles | أنهي القصة قبل وصولها لبرامج الصباح |
| Kendi adamlarımız bile programlarına giremezse bir araştırma üzerinde çalışırken insanın nasıl deliye döndüğünü bilirsin. | Open Subtitles | (إد), كل ما أحاول قوله إن لم تستطع جماعتنا الوصول إلى برامجهم... حسناً. أنت تعلم كم تكون مُحبطاً عندما تعمل على أحد البحوث |
| Diğerleriyse, yeni programlarına uyup bir tek biz kalana kadar özgürlüklerini aramaya devam ettiler. | Open Subtitles | بقيت وحزن. والآخرون، مدفوعا برمجتهم الجديدة، سعت في نهاية المطاف حريتهم، |
| Kızlar, cennetimiz için kendilerini en tatmin edecek hizmeti seçebileceği eğitim programlarına katılırlar. | Open Subtitles | يتم وضع الفتيات في برامج تعليمية ليكتشفوا مهنة للمساهمة في جنتنا وتشعرهم بالرضى |
| Daha az vergi geliri demek daha az para ve kaynak demek. Şu hepimizin bağlı olacağı sosyal güvenlik programlarına gitmek için. | TED | إيرادات ضريبيّة أقل يعني أموال وموارد أقل للذهاب إلى برامج شبكة الأمان والتي سنعتمد عليها جميعاً. |