| Quan, Gençlik Çeteleri Masası'ndan Cinayet Masası'na geçiyor. | Open Subtitles | كوان انتقل من قسم الأحداث إلى قسم جرائم القتل | 
| Sokaklarda olduğun sürece, Quan arkanı kollayacak. | Open Subtitles | لأنك إذا أردت العمل في الشوارع,فيجب أن تأخذ كوان معك ليحميك | 
| Yerde yatan adamı tanımışsınızdır; Quan Li. | Open Subtitles | ربما تعرفتم على الرجل الذى على الأرض بأنه كوان لى. | 
| Sun Quan kim bilmiyorum ve benimle... | Open Subtitles | لا أعلم من قتل زوجتك و لا أعلم (من هو (سين كوانج | 
| Ama bir gün, büyük bir köpek kudurdu ve Quan Abi'nin bacağını ısırdı. | Open Subtitles | ولكن في يوم ، كلب كبير أصيب بالجنون (وقام بقضم رجل (تشين كون | 
| Liu Bei majestelerinin amcası, ve sun Quan, Wu düklüğünün üçüncü kuşak varisidir. | Open Subtitles | إن (ليو باي) هو عمكم يا صاحب الجلالة و(سون تشان) هو وريث الجيل الثال لإمارة (وو) | 
| İyi akşamlar Quan Lee'ye hoş geldiniz. Beş kişilik masa mı? | Open Subtitles | مساء الخير ومرحبا بكم في كوان لي المنضدة رقم خمسة؟ | 
| Quan Lee ve ben Vietnam'da beraberce biraz kopyalama işi yaptık. | Open Subtitles | كوان لي وأنا عملنا مع بعض بالإستنساخ في فيتنام | 
| O yıl Yixiantian öğrenci kabul etti. Hong Kong Baji Quan ile tanıştı. | Open Subtitles | في تلك السنة يزينتيان قبل طلاباً ودخل باجي كوان إلى هونج كونج | 
| Ekibimle Quan'ı durdurmak ve uydunun varlığını saklamak üzere gönderildik ama bizi atlattı. | Open Subtitles | اُرسلتُ مع فريق لإيقاف "كوان" وللتستر على وجود القمر الصناعي, لكنهُ سبقنا إليه. | 
| Lopez'in bir herifi beni öldürmek ister gibi yaptı ve Quan'ın adamıyım, dedi. | Open Subtitles | لدى (لوبيز) رجل يحاول قتلى , مفهوم ؟ وهو يدعى أن (كوان) استخدمه | 
| Bu Quan Lee. Buranın sahibi. | Open Subtitles | هذا هو كوان لي إنه مالك المكان هنا | 
| Bu vesileyle, Başbakan Cao Cao'nun, asi Liu Bei ve Sun Quan'a karşı asayişi sağlamak için, İmparatorluk Ordusuna komuta etmesini emrediyorum. | Open Subtitles | بموجب هذا المرسوم أصدر أوامرى الى الوزير الأكبر بقيادة الجيش الأمبراطورى حتى يسيطر على المتمردين "ليو باى" و "صن كوان | 
| Bazen Carol'ın Quan Yin olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | بعض الأحيان أعتقد أن "كارول" هى "كوان ين" | 
| Fotoğraftaki adamın adı Quan Lung. | Open Subtitles | الرجل في الصورة التي لديك, اسمه "كوان لونج". | 
| Quan'ın adadaki operasyon merkezinin yerini biliyorum. | Open Subtitles | لدي معلومات عن مكان قاعدة عمليات "كوان" على هذه الجزيرة. | 
| 72 saat önce Quan ile Çeçenistan'daki bilinmeyen bir IP adresi arasında geçen konuşmayı yakaladık. | Open Subtitles | لقد اعترضنا اتصالاً لطرف آخر مجهول من الشيشانIpبين "كوان" وعنوان, | 
| Los Angeles'a hoşgeldiniz Bay Quan. | Open Subtitles | (اهلاً بك في (لوس انجلوس) سيد (كوانج | 
| Seninle iş yapmak güzeldi Bay Quan. | Open Subtitles | (أنا أقوم بعمل معك سيد (كوانج | 
| Ama o zaman dört aylık hamileydi bebeğinin hatırı için Quan Abi'ye hiçbir şey demedi. | Open Subtitles | لكنها كانت حامل بأربعة أشهر في ذلك الوقت لم تثر مشكلة مع (تشين كون) من آجل طفلها | 
| Lordum, bu gece Wu'ya gideceğim, sun Quan'ın desteğini isteyeceğim. | Open Subtitles | سيدي، سأذهب إلى ولاية (وو) الليلة لأطلب من (سون تشان) المؤازرة | 
| Quan Thang* olarak da bilinen bir komünist bok çukuru. | Open Subtitles | إنها اشتراكية بعض الشيء تسمى بـ"خوان ثانق". |