| Havaalanına giderken biniş kartınızı elinize aldığınız zaman size uçağınızın rötar yaptığını veya biniş kapınızın değiştiğini haber verebiliyor. | TED | وفي طريقكم للمطار .. عند رفعكم لبطاقة صعود الطائرة ، تخبركم الآداة ما إذا تأخرت الرحلة أو أن البوابة تغيرت ، إلخ |
| Uçağı bir kaç saat rötar yapmış, gelip onu otelinde ziyaret etmemi istedi. | Open Subtitles | لقد تأخرت طائرته بضعة ساعات وقد أرادنى أن أزوره فى الفندق |
| Bir veya iki saatlik bir rötar olacak. | Open Subtitles | سيكون هناك تأخير من ساعه الى أثنين تقريبا |
| Bilgilendirme 23'ü güncelliyoruz.. Öncelikle Newark'tan 15 dakikalık rötar gösteriyoruz. | Open Subtitles | 15 الموضوع الأول،يظهر لدينا تأخير 15 دقيقة لمواعيد الإقلاع من نيوارك |
| Uçağının rötar yaptığını söyledi ama havaalanından kontrol ettim. | Open Subtitles | قال أن رحلة الطائرة تأجلت, لكنني تأكدت من المطار |
| Tren rötar yaptı sonra da otobüsü kaçırdım. Merak mı ettiniz? | Open Subtitles | لقد تأخر القطار لهذا فاتتني الحافلة هل قلقتما؟ |
| Tarifeli uçuşlar rötar yapar ama özel olanlar istediği haltı yapar. | Open Subtitles | لأن الرحلات الجويّة يتم تأجيلها ولكن الخاصة منّها، يإمكانها فعل ماتشاء |
| Kalpkıranlar'ı da uçakta koymuşlardı ve de uçuş rötar yapmıştı, bu yüzden kulaklık bedavaydı. | Open Subtitles | و لقد رأيت هارت بريكرز فقط لأني على متن الطائرة و الرحلة تم تأخيرها و بالتالي فإن السماعات كانت مجانية |
| Uçağı rötar yaptı. Ama şimdiye kadar gelmeliydi. | Open Subtitles | أجل، لكن طائرتها تأخرت فى أثينا، لكن يجب أن تصل الان |
| Dur bir dakika. Bayan Swanson'un uçağı rötar yapmış. 6'da burada olacak. | Open Subtitles | انتظري لحظة، تأخرت طائرة السيدة سوانسن، وستصل في الـ 6 |
| Uçak rötar yaptı. | Open Subtitles | طيارتي تأخرت فقدوا أمتعتي. سأكون هناك بأسرع وقت ممكن, آسف |
| Uçuşu rötar yaptı, o yüzden hemen bir taksiye atla ve onu alıp buraya getir. | Open Subtitles | لقد تأخرت رحلتها لذا استقلي أجرة واحضريها إلى هنا سريعاً |
| Uçuşu rötar yaptı, o yüzden hemen bir taksiye atla ve onu alıp buraya getir. | Open Subtitles | لقد تأخرت رحلتها لذا استقلي أجرة واحضريها إلى هنا سريعاً |
| - Tren rötar yaptı. - Scusi, sufleleri kontrol etmeliyim. | Open Subtitles | تم تأخير القطار , أعذرني ساذهب لتفقد الفطيرة |
| Dinle, uçağımın rötar yaptığını söylemek için aradım. | Open Subtitles | أنا أتصل بك لأخبرك أنه تم تأخير رحلتي حقا؟ |
| Alanda bir rötar yaşadık ama yola çıkarıyorum. | Open Subtitles | مرحبا. لقد حصل تأخير قليلا على أرض المطار,ولكنني في طريقي |
| Hükümetin 40 mil eşiğine varmamıza mani olacak yeni bir rötar istemiyorum. | Open Subtitles | أتوقّع عدم وجود تأخير آخر في إنهاء الـ40 ميل في وقت الحكومة المُحدّد. |
| Bir iş seyahatindeydim. Ve uçağım rötar yaptı. | Open Subtitles | حسناً، كنت في رحلة عمل و تأجلت رحلتي |
| Uçağım saatlerce rötar yaptı. | Open Subtitles | لقد تأجلت رحلتي إلى اربع ساعات |
| Önce uçağın Hawaii'de rötar yapacağını söyledi sonra yapmayacağını. | Open Subtitles | ماذا يحدث؟ أولا الطائرة كان على وشك أن تأخر في هاواي أو في مكان ما. |
| Tren rötar yapti... Çeketim çalindi, taksisoförüde kötü biriydi. | Open Subtitles | لقد تأخر القطار، و سُرِقَت سترتي و سائق سيارة الأجرة كان أحمقاً. |
| Uçak rötar yapmış olmalı. | Open Subtitles | أنا متأكدة أن طيارته تم تأجيلها أو شيء كهذا |