| Tüm savunma sistemimizi yok eder. Burada bir EMA patlatırsak rıhtımı kaybederiz. | Open Subtitles | إذا فجرنا النابض الكهرومغناطيسى هناك سنفقد حوض السفن |
| rıhtımı korumak için gönüllüler istediler. | Open Subtitles | لقد طلبوا متطوعين للدفاع عن حوض السفن |
| Adam kirli çıkı. Şehrin yarısının sahibi, balıkçı rıhtımı da buna dâhil. | Open Subtitles | " إنه غني جداً , إنه يمتلك نصف المدينة , بما فيها رصيف " فيشرمان |
| Eski rejim Canary rıhtımı'nda yok edildi. | Open Subtitles | ! -لقد انهار النظام القديم في كاناري وارف |
| Evet, çatılardan 31. rıhtımı ya da Fort Mason'u vurabilir. | Open Subtitles | أجل، من سطح أحد البناءين بوسعه إطلاق النار بسلاسة على الرصيف 31، أو منتزه (فورت ماسون). |
| Banliyö yenileme yasasının içine koymamız gereken Ostia rıhtımı ek maddesi nasıl gidiyor? | Open Subtitles | كيف يجري أمرُ تجديد الواجهة البحرية لأوستيا التي يجب أن تضع بقانون التجديد؟ |
| Çin rıhtımı'nda güvenli bir evdeymiş. | Open Subtitles | مخبأة في منزل آمن على أرصفة الصين. |
| rıhtımı size verince de listeye gireceğim. | Open Subtitles | وعلي تقديم الرصيف البحري كمقابل. |
| Batı Hindistan rıhtımı'nda en az 25 gine eder. | Open Subtitles | إنه يجلب على الأقل 25 جنيهاً من ميناء سفن (الهند) الغربية |
| Balıkçı rıhtımı, 39'uncu isk eleden canlı yayında ben San Francisco'dan Roxanne Long. | Open Subtitles | يَذْكرُبشكلمباشرمِنْبيير 39 على رصيفِ مرفأ صيّادِ السمك... ... أَناروكسانلمدةطويلة مِنْ سان فرانسيسكو. |
| Efendim, rıhtımı zaten kaybettik. | Open Subtitles | سيَدى، لقد فقدنا حوض السفن بالفعل |
| rıhtımı kurtardığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت أننا أنقذنا حوض السفن للتوَ |
| Bütün rıhtımı kapatabiliriz... | Open Subtitles | يمكننا اغلاق حوض السفن هذا كليا |
| Kendine şunu sor, oradaki Dozer olsaydı ve onu tekrar görmen için tek şansın rıhtımı korumak olduğunu bilseydin ne yapardın? | Open Subtitles | (لكن اسألي نفسك، لو كان (دوزر وكنتِ تعلمين إن الفرصة الوحيدة لرؤيته هى الدفاع عن حوض السفن ماذا كنتِ ستفعلين؟ |
| Bir gece geç saatlerde, Osterman rıhtımı yakınlarında karanlığın içinden bir yaratık çıktı. | Open Subtitles | في وقت متأخر من أحد الليالي بجانب رصيف اوستيرمان هذا... الكائن الغريب خرج من الظلال... |
| Yeni Rand rıhtımı'ndan sevk ediliyor Ward. | Open Subtitles | يتم شحنه عبر رصيف "راند" البحري يا "وارد". |
| Eski rejim Canary rıhtımı'nda yok edildi. | Open Subtitles | ! -لقد انهار النظام القديم في كاناري وارف |
| Evet, çatılardan 31. rıhtımı ya da Fort Mason'u vurabilir. | Open Subtitles | أجل، من سطح أحد البناءين بوسعه إطلاق النار بسلاسة على الرصيف 31، أو منتزه (فورت ماسون). |
| Başkan Richmond'ın rıhtımı için istimlak edilmiş. | Open Subtitles | عمدة الواجهة البحرية لريتشموند الاستملاك الإجبارى |
| rıhtımı ve şehrin büyük kısmını gören avantajlı bir nokta. | Open Subtitles | نقطة الأفضلية عبر أرصفة معظم المدينة |
| Tanışmamızdan kısa bir süre sonra benden Doğu Hindistan rıhtımı'na gelmemi istedi. | Open Subtitles | ليس بعد فترة طويلة من لقائي به أول مرة طلب منني القدوم إلى ميناء سفن (الهند) الشرقية |
| Demokles rıhtımı'na indiğimizde feribot programını görmüştüm. | Open Subtitles | رأيت الجدول عندما وصلنا إلى مرفأ "داموكليس". |
| rıhtımı basabilecek, soru sormayacak GCPD ile ilgisi olmayan kimi tanıyoruz? | Open Subtitles | إذن من نعرف يُمكنه مداهمة المرفأ بدون إثارة أسئلة وغير متصل بشرطة "غوثام"؟ |
| rıhtımı güneye, Jackson'a kadar uzatacaksın. | Open Subtitles | سنقوم بمدّ الممر الخشبي من الجهة الجنوبية حتى محلّ جاكسون |
| Bu rıhtımı olduğundan daha fazlasına dönüştürmeye çalışmak zaman kaybı. | Open Subtitles | محاولة تحويل تلك المرافئ لغير ما تكون عليه... يعتبر مضيعة للوقت |