| Ve kendisi büyük bir hayranınız, Rahatsız ettim ama bir imza atabilirseniz, gerçekten çok makbule geçer, çok sevinir. | Open Subtitles | وهو معجب كثيراً بك آسف جداً لإزعاجك أيمكنك كتابة توقيع فذلك سيسعد يومه جداً فإنه يعني الكثير له |
| Rahatsız ettim, ama açım. | Open Subtitles | أنا آسف جداً لإزعاجك ولكنني جائع. |
| Kusura bakma, bu saatte Rahatsız ettim. | Open Subtitles | آسف لإزعاجك في هذا الوقت المتأخر |
| Sizi Rahatsız ettim. Adım Nat Cooper. Kızınıza aşığım. | Open Subtitles | أنظر أننى اسف لأزعاجك أننى نات كوبر أننى مغرماً بحب أبنتك |
| Kusura bakma, Rahatsız ettim. | Open Subtitles | نعم، أَنا آسفُ لمُضَايَقَتك. |
| Affedersiniz bu saatte Rahatsız ettim. | Open Subtitles | آسف لإزعاجكِ بمثل هذا الوقت المتأخر |
| çok geç oldu,sizi Rahatsız ettim üzgünüm | Open Subtitles | أعتذر عن إزعاجك في مثل هذا الوقت المتأخر.. |
| Affedersin, Ev. Seni yine Rahatsız ettim. | Open Subtitles | أنا آسف على إزعاجكِ مرةٌ أخرى .. |
| - Rahatsız ettim, özür dilerim. Misafirin olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | آسف لإزعاجك, لم اكن اعلم بان لديك ضيوف |
| Rahatsız ettim, kusura bakma. Her şey yolunda mı? | Open Subtitles | آسف لإزعاجك هل كل شيء على ما يرام؟ |
| Rahatsız ettim, kusura bakma. Her şey yolunda mı? | Open Subtitles | آسف لإزعاجك هل كل شيء على ما يرام؟ |
| Kusura bakmayın, Rahatsız ettim. | Open Subtitles | آسف لإزعاجك, أكمل عملك. |
| Rahatsız ettim, özür dilerim. | Open Subtitles | أنا اَسف لإزعاجك. |
| Rahatsız ettim. | Open Subtitles | أنا آسف لإزعاجك أهلاً |
| Rahatsız ettim, kusura bakmayın, prensesim. | Open Subtitles | أسف لأزعاجك سيدتى |
| Pardon, Rahatsız ettim. | Open Subtitles | أنا متأسف لأزعاجك. |
| Geç vakitte Rahatsız ettim. | Open Subtitles | آسف لمُضَايَقَتك راحلِ جداً. |
| Özür dilerim, Rahatsız ettim öğleden sonra birisi misafir salonunuza bir şişe Krug Brut siparişi verdi. | Open Subtitles | أعتذر للغاية لإزعاجكِ "ولكن قنينة مِن نبيذ "كروغ بيروت طُلبت لغرفة الضيوف خاصتكِ بواسطة زائر من بعد ظهر اليوم |
| Bu saatte Rahatsız ettim, özür dilerim efendim. | Open Subtitles | أعتذر على إزعاجك في مِثل هذا الوقت المتأخر يا سيدي. |
| - Rahatsız ettim, üzgünüm. | Open Subtitles | -آسف على إزعاجكِ |
| Seni ve masum karını çok Rahatsız ettim. | Open Subtitles | لقد ضايقتك كثيراً أنت و زوجتك |
| Rahatsız ettim özür dilerim. Sadece taziyelerimi sunmaya gelmiştim. | Open Subtitles | انا اسف لازعاجك لقد قدمت هنا فقط لاقدم التعازي |
| Evet. Kusura bakma, Rahatsız ettim. | Open Subtitles | أجل ، آسف لمضايقتك أعتقد أنني تجاوزت حدودي |
| Rahatsız ettim ama aşağı kattaki yeni komşunuzuz ve... | Open Subtitles | أسفين على أزعاجك ولكن نحنُ جيرانك الجُدد |
| Size de boşuna zahmet verdim, Rahatsız ettim. Kusura bakmayın. | Open Subtitles | إنني متأسفة لو أزعجتكِ , إنني متأسفة لو ضايقتكِ. |
| Kusura bakmayın, sizi Rahatsız ettim. | Open Subtitles | حسناً .. آسفة إن كنت أزعجتك. |
| Rahatsız ettim, burası Natalie'nin evi mi? | Open Subtitles | اسف على الإزعاج -هل تعيش ناتلي هنا؟ |