| reklamlarda rol almak istiyordum, ama şimdi tam bir hiçim. | Open Subtitles | أردت العمل في الإعلانات التجارية, لكننّي لم أحصل على شيء |
| Biliyor musun, ben sekiz yaşımdayken, annem beni reklamlarda oynatmış. | Open Subtitles | أتعلمين؟ عندما كنت في الثامنة امي وضعتني في الإعلانات التجاريه |
| Çünkü babam reklamlarda oynamanın iyi bir meslek olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لأن أبّي يقول الإعلانات هي الصاروخ الذي يصعد بكِ عالياً |
| Tüm o yan etkiler, bilirsiniz, yağlı kalıntılar ve, işte var ya, hani reklamlarda söyledikleri: hepsini unutun. | TED | كل تلك الاضرار الجانبية ، مثل الاضافات الزيتية مهما قالوا عنها في الاعلانات التجارية ، انس كل ذلك |
| reklamlarda görülen arabalar gibi! | Open Subtitles | إنها أشبه بالسيارات التي تظهر بالإعلانات |
| reklamlarda ve Easy-Bake Fırınların kutularında Hasbro ürünü tamamen kızlara yönelik pazarlıyordu. | TED | في الإعلانات التجارية، وفي صناديق أفران الخبز سهلة التحضير هاسبرو يسوقوهم خصيصا للفتيات. |
| Eh, ben reklamlarda seslendirme yapıyorum. | Open Subtitles | حَسناً، أنا بشكل رئيسي اسوق هذه الأيامِ. الإعلانات التجارية. |
| reklamlarda yapıyor göründükleri şeyleri gerçekten yapan oyuncaklar. | Open Subtitles | ألعاب تفعل في الواقع ما تفعله في الإعلانات. |
| Ama son zamanlarla genellikle reklamlarda oynadım. Ulusal kanallarda. | Open Subtitles | ولكن مؤخراً كان عملي في الإعلانات ، الوطنية غالباً |
| reklamlarda göğüsler, televizyonda göğüsler, filmlerde göğüsler. | Open Subtitles | ثدي في الإعلانات وفي التلفاز وفي الأفلام.. |
| Bütün bu reklamlarda kardeşlerin bilgisayar ve yeni teknolojileri öğrendiği gösteriliyor. | Open Subtitles | كل هذه الإعلانات تظهر السود يتعلمون مهارات على الحاسوب و تقنيات جديدة |
| Gerçek hayatta mı, yoksa o reklamlarda mı daha iyi görünüyorsun, söylemesi zor. | Open Subtitles | لا أستطيع الحكم إن كنت هكذا أفضل أم على تلك الإعلانات. |
| Tabii şimdi ben hazırken sen değilsin falan o reklamlarda pek değinmedikleri bir konu. | Open Subtitles | وبالطبع أنا الآن مستعداً، وأنتِ لست كذلك هذا موقف لم يشيروا إليه في تلك الإعلانات التجارية |
| Websitelerinde, atlarının reklamlarda ve filmlerde oynadığı yazıyor! | Open Subtitles | يذكرون في موقعهم ان خيولهم يظهرون في الإعلانات والأفلام |
| Yaşlıların reklamlarda böyle bir şey söylediğini duymuştum. Sosisli sandviç arabamdan kazandıklarıma halamın noelde verdiği 300 doları da katarsam tam olarak 200 dolarım var.. | Open Subtitles | هو شيئ سمعت العجائز يقولونه في الإعلانات |
| Testte erkek kanseri tespit edilirse reklamlarda görürdün. | Open Subtitles | إذا كشف الاختبار عن سرطانات لدى الذكور، ستقرئين عنها في لوحة الإعلانات. |
| reklamlarda dünyayı ve tüm bu saçmalıkları görmekten bahsediyorlar. | Open Subtitles | في الإعلانات يخبرونك حول اكتشاف العالم وعن ذلك الهراء |
| Hawaili olan. Hani reklamlarda oynuyor... | Open Subtitles | ذلك الشخص من هاواي, الذي يظهر في تلك الاعلانات |
| Benim PR firmam her zaman reklamlarda oynayacak çocuklar seçer. | Open Subtitles | شركة العلاقات العامة لدينا تختار أطفالاً ليمثلوا في الاعلانات طوال الوقت |
| Son olarak, sizler şunu anlamalısınız toplum size hayatlarını borçlu, ve siz öldüğünüzde süpürge makineleriyle dans ettiğiniz reklamlarda olacaksınız. | Open Subtitles | بنهاية كلامي ، يجب أنّ تدركوا أيّها الناس أنّ الجماهير تمتلككم لمدى الحياة .وعندماتموتون. ستكونون بالإعلانات التجارية ترقصون مع المكانس الكهربائية |