| Remus, sevgili dostum. | Open Subtitles | لم تأخذ دواءك الليله عرفت حقاً من تكون يا ريموس |
| Romulus ve Remus'u emziren dişi kurt gibi, bilge devlet adamlarından yenilmez savaşçılardan oluşan bir ulus yetiştiren Roma'nın kadınlarıydı. | Open Subtitles | هننِساءُروما، مثل الذئبةِ تلك التي ارضعت روميلوس و ريموس الذي أنشأت أمة رجالِ حكماءِ |
| O zaman Remus arasın. Niye benden istiyorsun? | Open Subtitles | اذا يجدر على ريموس الاتصال , لماذا تسألني؟ |
| George Remus beş yıl boyunca ne yaptı sanıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تظن أن "جورج ريمس" كان يفعل طيلة خمس سنوات؟ |
| - Dedim ki, George Remus onun için ne yapıyordu sanıyorsun? | Open Subtitles | ـ عفوا؟ ـ قلت ماذا تظن أن "جورج ريمس" كان يفعل من أجله؟ |
| Nihayet Romulus ve Remus gezegenlerinin kaderi birleşiyor. | Open Subtitles | في النهاية، مصيريّ الكوكبين "روميلوس" و"ريموس" أنهما سيتوحدان. |
| Çocukça hayallerim, Kaptan, Remus'un dilityum madenlerinde kayboldu. | Open Subtitles | أحلام طفولية، أيها القائد. توارت في مناجم الديليثيوم على كوكب "ريموس." |
| Ve unutma, Dünya öldüğünde ben sonsuza dek Remus'lu Shinzon olacağım. | Open Subtitles | وكما تموت الأرض، فلتتذكر، سأظلّ دومًا، وإلى الأبد (شينزون) قاضي "ريموس." |
| Remus, eski dostum, bu akşam iksirini içtin mi? | Open Subtitles | ريموس صديقى أخذت عقارك اليوم؟ ؟ |
| O Romulus ve Remus efsanesinin ilk... resmedilmiş örneklerinden biri. | Open Subtitles | هي أحد الإيضاحاتِ الأسبقِ Romulus وأسطورة ريموس. |
| Profesör McGonagall'a söyle, Remus ve ben şatonun bu tarafını koruyacağız. | Open Subtitles | أخبر البروفيسور (ماكونيجل) أنا و (ريموس) سنتولي هذا من خارج القلعة. |
| Viskiden fazlasını alın o zaman. Remus'ta güzel mallar var. | Open Subtitles | الأمر يحتاج أكثر من ذلك "الويسكي" (ريموس) لديه الأشياء الجيدة |
| Tamam! Okul müdürünü bağlayın! Ve Remus Amca gibi giyinecek biri de lazım. | Open Subtitles | أجل، اتّصل بمديرة المدرسة، ونحتاج (إلى شخص ليتنكّر بزيّ العمّ (ريموس |
| - Hayır, Remus amcam. | Open Subtitles | لا , انه عمي ريموس |
| Remus'lu Shinzon bize, şimdiye kadar olmadığımız kadar güçlü olma imkanı sunuyor. | Open Subtitles | قوم كوكب (ريموس)، "شينزون" يعرضون علينا فرصة، كي نكون أشد بأسًا من ذي قبل. |
| George Remus'tan alırsan bunlar olmaz. | Open Subtitles | اشتري من "جورج ريمس"، ولن تكون هناك أية عقبات. |
| Satış yapmaya izin verilen eczane ve içki fabrikalarının sahibi Remus'tur. | Open Subtitles | "ريمس" يمتلك معامل التقطير والصيدليات التي يبيعون لها. |
| Remus Atlantic City'den hiç bir iyilik beklemiyordu. | Open Subtitles | "ريمس" لم يتوقع مطلقا أي خدمات قادمة من "أتلانتيك سيتي". |
| Şimdi Remus, içki izinlerini istediği zaman doğruca içki kaynağından alabilir. | Open Subtitles | والآن فإن "ريمس" يمكنه شراء أذون الكحول مباشرة من مصدره وقتما أراد. |
| Remus'un, alkolü yalnızca yasal ilaç şirketlerine satma izni var. | Open Subtitles | "ريمس" يمتلك أذونًا تسمح له ببيع الكحول للشركات الطبية المرخصة فقط. |
| Yine de, alkol bir kere alıcıya satıldığında, kamyonda başına gelenler, Remus'un sorumluluğunda değil. | Open Subtitles | ولكن بمجرد بيع الكحول إلى شارِ معتمد، فإن ما يحدث للشاحنات الناقلة للكحول ليس مسئولية "ريمس". |
| Evet, Remus amca, yayınbalıkları büyük olur. | Open Subtitles | نعم ,يا عمى ريميوس , اعرف ان سمكه القط ضخمه |