| Uzay teleskobu evrene baktığında, tüm renklerde parlayan ışıl ışıl galaksiler gördük. | Open Subtitles | عندما تنظر التليسكوبات الفضائية عبر العوالم فانها ترى وهج المجرات بألوان مختلفة |
| Bu kız sizin önünüzde duruyor ve eğer bitkiler farklı renklerde olurlarsa onları yiyeceğini söylüyor. | TED | و هي تقف أمامكم و تشرح لكم أن الأطفال سيأكلون حصتهم من الخضروات .لو كانت بألوان مختلفة |
| Şahsen tanıdığım birkaç komando, artık yalnız üçüncül renklerde görebildiklerine | Open Subtitles | أنا شخصياً أعرف جنديان يقسمان أنهم يرون ألوان ثلاثية فقط |
| Burada farklı türleri, farklı renklerde gösteren gerçek veriyi görüyorsunuz. | TED | وهنا ترون البينات الحقيقة والتي تبين الكائنات المختلفة في ألوان مختلفة. |
| Bazı renkler absorbe edilip kimyasal bir iz oluşturabilir, bazı renklerde bu olmaz. | TED | ربما قد يمتص بعض الألوان، مما يعطيه بصمة كيميائية، في حين أنه ربما الألوان الأخرى لن تقوم بهذا. |
| Baya tıknaz bir görsel. renklerde o kadar iyi değil. | TED | مُتكتّل و ظريف . الألوان ليست جيّدة جدّا. |
| - Üniforma mı? - Kibar kıyafetler. Hiç normal renklerde kıyafet giydiğini hatırlamıyorum. | Open Subtitles | ملابس لطيفة، لم أركِ أبداً ترتدين ألواناً أوليّة. |
| Öyle deniyor çünkü tüm bu nöronlar farklı renklerde parlıyor. | TED | وسمّي كذلك بالطبع لأن كل من هذه الخلايا العصبية متوهجة بألوان مختلفه |
| Domuz derisi ve timsah derisi, farklı renklerde uygun aksesuarlar ya da aksesuarsız. | Open Subtitles | إن لدينا هذا الطراز من جلد الخنزير و بألوان مختلفة مع أو بدون ملحقات مجهزة |
| Çünkü kampta kimse değişik renklerde takım elbise giymiyordu! | Open Subtitles | لأن من يعود لذلك المخيم سيرتدي بدلةً بألوان ؟ |
| Sen dünyayı kendince farklı renklerde gördün. | Open Subtitles | كنت ترى العالم بألوان مختلفة اين الألوان الخاصة بك |
| Yeni bir Xerox makinesi al ya da çılgın renklerde yapışkanlı not kağıtları al. | Open Subtitles | اشتري ألة تصوير مستندات جديدة أو اشتري ورق ملاحظات بألوان مجنونة |
| Bu yüzden Pawnee'nin renkleri olan mavi ve sarı renklerde birlik kurabiyesi yaptım. | Open Subtitles | لذلك قمت بإعداد بعض الكعك بألوان شعار مدينة بوني الأصلية الأصفر والأزرق |
| Sağlam renklerde, sade desenli kravat takmalısın. | Open Subtitles | القميص المخطط يجب أن تختار له ألوان سادة من البدلات و رابطات العنق المنتقاة بعناية والمتوافقة |
| Oraya gittiğinizde suda yüzen böceklere dikkat edin, ve unutmayın, notonectidae farklı renklerde olabilir. | Open Subtitles | تأكدي من أن تبقي عينيك مفتوحتين على السباحيين و تذكري يمكن ان يكون نوتونيكتيد بعدة ألوان مختلفة تعرفين |
| Biliyor musun, farklı renklerde maske alabiliyorsun. Ben sade siyahı seçtim. | Open Subtitles | يمكن الحصول على ألوان مختلفة لرابطة القناع، ولكنني اخترت الأسود.. |
| Daha doğal renklerde bir palet de düşünmüştük. | Open Subtitles | يمكننا أيضا مناقشة نمط ألوان أكثر حيادية |
| renklerde, renklerde... ~ ...küçük kuşlar ortaya çıkar ~ | Open Subtitles | ,في ألوان, في ألوان وعبر الطيور القليلة التي تأتي من الخارج |
| Hergün onu görmek istiyorum. renklerde çalkalanıyor | Open Subtitles | لديها شاطئ لا يعلم أحد مدى عمقه بمختلف الألوان |
| O renklerde çiçekler bulabilirsin belki. | Open Subtitles | لأنك من المحتمل ان تزرع الزهور على تلك الألوان |
| Dışarı çıkıp da, farklı farklı renklerde boyalar alıp her birini duvarda deneyip en sonunda birinde karar kılıp odayı onunla boyayacak kadar boş vaktim olmadığını düşünüyordum. | Open Subtitles | أني أضيع وقتي تعلم قصدي لأكون من نوع هؤلاء الناس الذي تخرج ويشتري الألوان |
| Ve mevsime göre değişen faklı renklerde giyiniyorlar. | Open Subtitles | ويرتدون ألواناً مختلفة حسب الموسم. |