| O benim resmim. Senden eleştiride bulunmanı istemedim. | Open Subtitles | إنها لوحتي لم أطلب تقييمك |
| Bu benim resmim mi? | Open Subtitles | أليست لوحتي الزيتية؟ |
| Her kimse benim büyük bir hayranım olmalı. Ön koltuğunda benim bir sürü resmim var. | Open Subtitles | لابد أنه مُعجب كبير لي فلديه العديد من صوري على المقعد الأمامي |
| Merak etme, bunda da benim resmim var. | Open Subtitles | شاهدي، هذا لديه صوري عليه، أيضًا، لذا... |
| Niye ufak bir bebekken annemle çekilmiş bir resmim yok diye merak ederdim. | Open Subtitles | لقد تسائلتُ دوماً لما لم أرى صورة لي قط وأنا رضيع مع والدتي. |
| Oh, biliyorum ama şimdi böyle bir resmim var... ve bu resim koma resmimden daha iyi. | Open Subtitles | أوه، أعرف ولكن الان اناعندي هذه الصورة وهذه الصورة أحسّن من صورتى فى الغيبوبة |
| Nasıl sende benim bir resmim olur? | Open Subtitles | كيف يكون لديك رسمة لعينة عليها وجهي؟ |
| Ben bebekken çizilmiş bir resmim mi? | Open Subtitles | لوحتي المرسومة وأنا طفلة؟ |
| Duvar resmim üzerinde çalışmam lazım. | Open Subtitles | أحتاج لأن أعمل على لوحتي |
| - Benim resmim neden onda? | Open Subtitles | -لمَ لوحتي بحوزته؟ |
| - Bu benim resmim! | Open Subtitles | إنها لوحتي |
| Benim resmim. | Open Subtitles | هذه لوحتي |
| Benim resmim de o dosyadaydı. | Open Subtitles | -لا تنسـى أن صوري أيضا في ذلك الملف |
| Şimdi, benimde resmim o dosyadaydı. | Open Subtitles | -لا تنسـى أن صوري أيضا في ذلك الملف |
| Neden benim resmim orada? | Open Subtitles | لماذا صوري تملأ المكان؟ |
| Ofisinde beş yaşımdayken çekilmiş bir resmim var. | Open Subtitles | كان يوجد في مكتبه صورة لي في السنة الخامسة |
| Burada benim resmim var. | Open Subtitles | نعم، هناك صورة لي في مخيم صيفي في مكان ما هنا. |
| Bir deniz adamı ile beraber romantik şekilde çizilen resmim yüzünden evinizden gönderilen tüm mektupları denize döküyorum. | Open Subtitles | وبسبب رسمكم صورة لي وأناأتوددإلىرجل سمكة.. سأرمي كل بريدكم من الديار في البحر |
| resmim o sandıktaysa sizin olacağım. | Open Subtitles | وإذا كانت صورتى به، سأكون لك |
| Benim sentor halinde bir resmim. | Open Subtitles | إنها رسمة لي كإله |
| Tüm basında bir polisi ve FBI ajanını vuran kişi olarak resmim çıksaydı Çin'e kadar çukur kazmaya başlardım herhâlde. | Open Subtitles | لو كان وجهي منتشراً في كافة وسائل الإعلام لإطلاقي النار على شرطيّة وعميل مباحث لكنتُ أحفر نفقاً إلى (الصين) |
| Biliyorsun, geçen yıl en azından pastada benim resmim vardı. | Open Subtitles | تعلمي, على الاقل السنة الماضية, كان وجهي على الكيك |
| Bu arada, 10. sınıf resmim o yıllıkta yoktu bile. | Open Subtitles | وللمعلومية صورتي في الصف العاشر لم تكن في الكتاب السنوي |