Dedikodudan daha fazlası. Bu bir rivayet. | Open Subtitles | هذا أكثر من إشاعة , إنها قصة |
Bir zamanlar Klaus Mikaelson ismi rivayet gibiydi. | Open Subtitles | فيما خلا كان اسم (كلاوس) ذي مهابة تجاوز محض إشاعة. |
Mahzeninde kilitli tuttuğu hırpalanmaktan haz alan aktris hakkındaki rivayet çalındı kulağıma. | Open Subtitles | سمعت إشاعة عن ممثلة أبقاها محبوسة في قبوه يتمتع بالضرب - ... لستبحاجةلأن - |
Ben ufakken bu evle ilgili o kadar çok rivayet vardı ki acayip korkuyordum. | Open Subtitles | كان هناك شائعات كثيرة عن هذا المنزل وأنا طفلة كنتُ أراه مخيفاً للغاية |
Ve bu Harry'nin ölümünden sonra kabul edilemez bir rivayet. | Open Subtitles | ومع رحيل (هاري) المأساوي، تلك شائعات غير مقبولة، |
Geçen on yıl boyunca James Keziah Delaney hakkında pek çok rivayet varolagelmiş. | Open Subtitles | كانت هناك شائعات بشأن (جيمس كيزايا ديليني) خلال السنوات العشر الأخيرة |
Öyle bir rivayet var ya da o tarz bir şey. | Open Subtitles | تلك إشاعة... -أو شيء ما . -خمسة عشر دقيقة . |