| Hep gitmek istediğim bir yerdi ruhani bir yolculuk gibi olacak. | Open Subtitles | انه.. مكان اذهب ابيه دائماً ما أتوقعه أن تكون رحلة روحانية. |
| Ve aslında, ruhani bir güçle bir tecrübe yaşamak için bir aracıya ihtiyacımız var mı? | TED | وبالفعل، هل نحتاج لشخص ما ليكون وسيطا لنا لأجل أن تكون لنا تجربة روحانية مع الإله؟ |
| Eşler arasında ruhani bir bağ olduğunu bildiğinize eminim. | Open Subtitles | واثقة أنك تعلم أن هنالك رابطة روحانية بين الرجل وزوجته |
| Bir şeyler yakalamaya başladım. ruhani bir insansınız, değil mi? | Open Subtitles | أنا لاحظت شيء، انت رجل روحاني جدا، اليس كذلك ؟ |
| yaa! Bende de her corek yedigimde ruhani bir hareket oluyor. | Open Subtitles | أجل ، يجيئني حركة روحية كل مرة آكل فيها كعكة النخالة |
| Yaptığın işin, ruhani bir iş olduğunu idrak ettiğin zaman hızlı bir şekilde çevreyi izlemeyi bırakıyorsun. | Open Subtitles | تتوقف عن رؤية ما حولك بسرعة عندما تعيي ما حولك و أن عملك عملك هو عمل الروح |
| ruhani bir deodorant gibi. | Open Subtitles | بمثابة مُزيل عرق روحانى. |
| Büyük ihtimal onu öldüren neden buydu, ruhani bir suikastçi değil. | Open Subtitles | ذلك على الأرجح ما عرّضها للقتل، وليس قاتل روحانيّ. |
| - İnkar etmiyorum, birkaç durumda peyote ayinine katılmışlığım var. Son derece ruhani bir deneyim. | Open Subtitles | أنا لا أنكر بأنني قد شاركت في طقوس البيوتي في عدة مناسبات تجربة روحانية تماماً |
| Artık ruhani bir şeyler yapmanın zamanının geldiğini düşündün. | Open Subtitles | اعتقدت أنه حان الوقت للقيام بأمور روحانية |
| Yaşamımızın sadece bir yol fiziksel formdaki ruhani bir yolculuk olduğunu biliyorum sırf kardeşinin bizimle olmaması aramızda olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | أعرف ان هذا مجرد درب نمشي عليه رحلة روحانية بهيئة مادية و فقط لأن أختك ليست معنا |
| İkinizin iç dünyasına derin ruhani bir seyahate çıkacağız ve hiç bir şey dikkatinizi dağıtmamalı. | Open Subtitles | نحن على وشك الذهاب في رحلة روحانية عميقة نحو العالم الداخلي الذي ،تتشاركانه أنتما الاثنين |
| Daha iyi bir insan bu tecrübeyi ruhani bir yolculuğa dönüştürüp tevazu yoluyla kendisini daha derinden anlayabilirdi. | Open Subtitles | الرجل الأفضل سيحول التجربة إلى رحلة روحانية ويتفهم ذاته بشكل أفضل باتخاذ التواضع سبيلاً |
| Gerçekçiliğini sonsuza kadar değiştiren kafana atılan süratli, ruhani bir tekme. | Open Subtitles | طريقة علاج روحانية سوف تغير حياتك للأبد |
| Bir dakika. Neden özel dedektif ruhani bir danışman kiralasın | Open Subtitles | انتظر, لماذا قد يعين محقق خاص مستشار روحاني |
| Bu harika. Benim için çok ruhani bir şey... | Open Subtitles | هذا أمر رائع بالنسبة لي و روحاني للغاية |
| Meditasyon yapabileceğim ruhani bir yer var mı? | Open Subtitles | هل هناك مكان روحاني بإمكاني التأمل به ؟ |
| Savaş zamanlarındaki vedalar, ruhani bir tecrübe sayılırdı. | Open Subtitles | كان يفترض بالوداع فى زمن الحرب سواء للرجال أو النساء أن يكون تجربة روحية |
| Evet, kendi durumunun ruhani bir olay olduğuna inandığını söyledi. | Open Subtitles | نعم، لقد قالت أنها مقتنعة بأن حالتها روحية |
| Vaav, gerçekten ruhani bir deneyim yaşamış olman lazım orda. | Open Subtitles | رائع، لا بدّ َأنك تملكَ خبرة روحية هناك حقاً. |
| Yaptığın işin, ruhani bir iş olduğunu idrak ettiğin zaman hızlı bir şekilde çevreyi izlemeyi bırakıyorsun. | Open Subtitles | تتوقف عن رؤية ما حولك بسرعة عندما تعيي ما حولك و أن عملك عملك هو عمل الروح |
| Çok ruhani bir insanımdır. | Open Subtitles | أنا شخص روحانى للغاية |
| Walt, böyle ruhani bir insan için şaşılası bir inanç noksanlığın var. | Open Subtitles | ، (بالنسبة لرجلٍ روحانيّ يا(والت . إلاّ أنّك تفتقد للإيمان |