| Bize yardım etmek isteyeceğini söylemedim zaten ama benim adımdan bahsetmelisin bana borcu var, sanırım memnuniyetle yardım eder. | Open Subtitles | حسنٌ, أنا لم أقل أنه سيساعدنا لكن لو ذكرت أنني متورط في الأمر وهذا يعني أنه نوعٌ ما من المعروف. |
| Haksız olduğunu söylemedim zaten. | Open Subtitles | حسناً، أنا لم أقل أنني أعتقدأنهمخطيء. |
| Kolay olacağını söylemedim zaten. | Open Subtitles | حسناً, أنا لم أقل أنه سيكون سهلاً. |
| Kolay olduğunu söylemedim zaten. | Open Subtitles | لم أقل أبداً أنه كذلك |
| Öyle olduğunu söylemedim. Zaten bir kaç dakika içinde onu öldüreceksin. | Open Subtitles | لم أقل أنك كنتَ تفعل هذا الأمر هو أنك يجب أن تقتلها في دقيقة واحدة |
| Sevilmeyecek biri olduğumu söylemedim zaten. | Open Subtitles | أنا لم أقل إنني غير محبوب |
| İyi yaptığını söylemedim zaten. | Open Subtitles | أنا لم أقل إنك فعلتها بإتقان |
| Onların süper olmadıklarını söylemedim zaten. | Open Subtitles | أنا لم أقل أنها لم تكن باردة |
| Kötü oynadığımı söylemedim zaten, Virgil. | Open Subtitles | لم أقل أنني غير بارع " فيرجل " |
| Öyle olmadığını söylemedim zaten. | Open Subtitles | لم أقل أبداً أنه . ليس كذلك |
| Yattığını da söylemedim zaten. | Open Subtitles | و لم أقل أنك فعلت |
| Aksini söylemedim zaten. | Open Subtitles | -لم أقل أنك غير قادر . |