| Yerini biliyorsanız, bize söylemelisiniz. | Open Subtitles | اذا كان لديكي اية معلومات عن مكانه , يجب ان تخبرينا |
| Bize derhal gerçeği söylemelisiniz. | Open Subtitles | يجب ان تخبرينا الحقيقة و يجب ان تخبرينا الآن |
| Geçtikleri her yeri söylemelisiniz. | Open Subtitles | نريدك ان تخبرينا بكل طريق يسلكونه |
| Ne yapacağımı ya da yapmayacağımı söylemelisiniz. | Open Subtitles | يجب أن تخبرني بم أفعل أو لا أفعل |
| Olanları biliyorsanız bana söylemelisiniz. | Open Subtitles | إذا كنت تعرف كيف حدث ذلك، يجب أن تخبروني |
| Times'ta, çocuklarınıza doğruyu söylemelisiniz diye yazıyor. | Open Subtitles | صحيفة "التايمز" تقول بأنهُ ينبغي عليكِ أن تخبري أطفالك الحقيقة |
| Bize, kod adı V olan adamın gerçek kimliğini ve nerede yaşadığını söylemelisiniz. | Open Subtitles | عليكِ أن تخبرينا بهويّة أو مكان تواجد المدعو (في). |
| Hayır, bize neler olduğunu söylemelisiniz. | Open Subtitles | انت يجب ان تخبرينا بالذي يحصل . |
| Fakat Kyle'dan haber alırsanız veya iletişim kurmaya çalışırsa bize söylemelisiniz. | Open Subtitles | (و لكن إذا سمعتِ من (كايل أو حاول التواصل معكِ يجب أن تخبرينا |
| Yapılacak bir şey varsa bize söylemelisiniz Bayan... Carson. | Open Subtitles | يجب أن تخبرينا إذا كنتِ بحاجة إلى أي شيء يا سيدة (كارسون) |
| Bana ne yapmam, ya da ne yapmamam gerektiğini söylemelisiniz. | Open Subtitles | يجب أن تخبرني بم أفعل أو لا أفعل |
| Bilmek istediğim şeyi söylemelisiniz bana. | Open Subtitles | الآن،من الضروري أن تخبروني ما أريد معرفته |
| Lezbiyenlerden nefret ederim ama söylemelisiniz. | Open Subtitles | كما تعلمون, أنا أكره السحاقيات, ولكن عليكم أن تخبروني. |
| Mandy, benim için Drew'a bir şey söylemelisiniz. | Open Subtitles | ماندي ,عليك أن تخبري أندرو شيئا من أجلي |
| Lütfen, kocama söylemelisiniz | Open Subtitles | أرجوكِ، عليكِ أن تخبري زوجي |