| - Peki, bu büyü mü var bizi alacağı, ama bana sürece ne olduğunu söyleyecek değilim. | Open Subtitles | حسناً ، هذه التعويذة ستأخذنا إلى هناك . لكنني لن أخبرك ما هي حتى تأخذيني |
| Dinleyin Komiser Edna'yla tartışmadığımızı söyleyecek değilim. | Open Subtitles | اسمع ملازم لن أخبرك أنني وهي لم نتشاجر |
| Ama sana söyleyecek değilim. | Open Subtitles | . لكنني لن أخبرك |
| Karıma başbakan olmasını istemediğimi söyleyecek değilim. | Open Subtitles | انا لن اقول لزوجتي اني لا اريدها ان تكون رئيسة الوزراء |
| Seni önemsiyorum, ama sana doğru olmayan şeyler söyleyecek değilim. | Open Subtitles | لكن لن اقول لك شيئاً ليس حقيقياً |
| Endişelenme, ona hiçbir şey söyleyecek değilim. | Open Subtitles | لاتقلق، لن اقول له اي شئ |
| Bak, T, sana çocuğunu nasıl büyütmen gerektiğini söyleyecek değilim, ama keşfettim ki parmaklarını kulaklarına tıkayıp gürültülü şekilde mırıldanınca pekçok sorun halloluyor. | Open Subtitles | اسمع، (تي)، لن أخبرك كيفيةالتعاملمع ولدك، لكنّي وجدت ضماضة أصابعك في آذانك وطنّانة على نحو صارخ تُحلّ مشاكل عديدة بدون ترك أثر |
| Bunu sana söyleyecek değilim, öyle değil mi? | Open Subtitles | - أنا لن أخبرك بهذا - حسنا يا (توم) - |
| - Telefonda söyleyecek değilim. | Open Subtitles | لن أخبرك على الهاتف! |
| Bunu size söyleyecek değilim. | Open Subtitles | لن أخبرك ذلك. |
| Bir siktir git, Jackie. Siktir! Gizlediğin çocuğun hakkında bir şey söyleyecek değilim. | Open Subtitles | اذهبي الى الجحيم ( جاكي) اذهبي الى الجحيم لن اقول شياءً عن طفلتك السريه |
| Tamam Jackie. Bir şey söyleyecek değilim. | Open Subtitles | حسناً ( جاكي) لن اقول اي شي |