| sığır fiyatları düşmeye devam ediyor ve kış hiç bitmeyecekmiş gibi sürüyor. | Open Subtitles | . سعر الماشية مستمر فى الهبوط . ويبدو أن الشتاء لن ينتهى |
| sığır fiyatları düşmeye devam ediyor ve kış hiç bitmeyecekmiş gibi sürüyor. | Open Subtitles | . سعر الماشية مستمر فى الهبوط . ويبدو أن الشتاء لن ينتهى |
| Kocaman tabaklarda yanmış, yağlı sığır eti dışında bir şey yoktu. | Open Subtitles | كل ما يقدومونه هو أطباق ضخمه من لحوم البقر الدهنيه المدخنه |
| Kıyılmış tavuk ile tofu sığır eti ve buğulanmış yengeç, | Open Subtitles | الدجاج المفروم مع التوفو وسرطان البحر المتبخّر مع لحم البقر. |
| 7 numaraya 2 çin lahanası, maydanoz püresi ve sığır eti. | Open Subtitles | أحتاج إلى اثنين بوك تشوي، وبقدونس بوريه ولحم بقر على 7. |
| Çocuklar bir sığır hırsızı için bile olsa birkaç çiçeği çok görmez. | Open Subtitles | الرجال لن تغضبهم الزهور حتى بالنسبة لسارق ماشية |
| Sana buğday çimeni ve sığır eti kolajeni içeceği hazırladım. | Open Subtitles | لقد صنعت مشروب من عشب القمح وبعض بروتينات اللحم البقري |
| Hiç panik halinde, gidecek yeri olmayan bir sığır sürüsü gördün mü? | Open Subtitles | أسبق وأن رأيت قطيعاً من الماشية مذعورة ولا تملك مكان للهرب ؟ |
| Bir sığır hastalandığında, sürünün geri kalanına bulaştırmaması için öldürülmesi gerekir. | Open Subtitles | عندما تصاب الماشية بالمرض عليك قتلها قبل أنتشار المرض لبقية القطيع |
| Komşu kabile Redones, köylerini işgal ediyor ve bu sonbaharda iki kez güpegündüz sığır çalıyorlar. | TED | الريدونس قبيلة مجاورة داهمت قريتهم وسرقت الماشية في وضح النهار مرتين هذا الخريف |
| En sonunda Redones, Camma'nın kabilesine birçok sığır ödemeyi kabul ediyor. | TED | توافق قبيلة الريدونس أخيراً أن تدفع أنواع متعددة من الماشية لقبيلة كاما |
| En sevdiğim yemekler; vogda kızartılmış zencefil ve tuzlu sığır dili. | Open Subtitles | طعامي المفضل هو شرائح الزنجبيل المقلي اللاذع مع لسان البقر المملّح |
| Bir parça tavuk veya balığa karıştırılan ve bu etleri sığır etiymiş gibi gösteren malzemeler var. | TED | لديهم نوع من المكونات التي تطلى على على قطعة من الدجاج أو السمك، وتجعل اللحم يبدو مثل لحوم البقر. |
| Artık buradaki yerini alıp savaş için sığır üretmenin zamanı geldi. Asıl doktora ihtiyaç var baba. | Open Subtitles | ها قد أنهيت دراستك، وآن الأوآن لتأخذ مكانك هنا، لإنتاج لحم البقر للحرب |
| sığır çobanları geldiğinde işler artar biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف أن العمل يزداد عندما يصل رعاة البقر إلى البلدة |
| Sayın Albay. İki sığır eti sarması, bir de kaliteli kırmızı şarap. | Open Subtitles | سنأخذ طبقي لحم بقر مع زجاجة من النبيذ الأحمر |
| Yediğim en lezzetli sığır eti. | Open Subtitles | هذا أفضل لحمِ بقر أنا أَبَداً كان طعمهُ. |
| sığır ya da yem satmıyorsunuz, öyle mi? | Open Subtitles | هل تبيع ماشية أو حبوب ذرة أو شيئاً من هذا القبيل؟ |
| Sonunda sığır eti yiyeceğim. Bilirsin çok düşkünüm. | Open Subtitles | \ سينتهي بي وانا اكل اللحم البقري تعرفين اني مولع به |
| Tüm büyük başlar etrafta. Ne de olsa sığır festivalindeyiz. | Open Subtitles | وكل تلك الأبقار موجودة كما في أي سوق مواشي |
| sığır hücrelerini besin değeri yüksek bir ortamla çevreleyip bütünüyle gelişmiş sığır dokusu hâline getiriyoruz. | Open Subtitles | نأخذ خلايا بقرية ونضعها بوعاء غني بالمواد الغذائية لينميهم ويطورهم بشكل كامل لنسيج بقري أو لحم بقري |
| Merhaba. sığır içine yerleştirilmiş ilk dondurma makinesini icat ettim. | Open Subtitles | مرحباً ، اخترعت أول جهاز صنع مثلجات داخل بقرة |
| Babam tam 30 yıldır şu sığır açık artırmasını soymaktan söz ederdi. | Open Subtitles | أبي يقول لأمي على مدى ثلاثين عاماً أنهم سيسرقون مزاد المواشي ذاك |
| Güney Sudan'ın Nil nehri kıyısında bu sığır kampında yaklaşık bir hafta geçirdim. | TED | قضيت حوالي أسبوع في مخيم دينكا للماشية. على ضفاف النيل في جنوب السودان. |
| Kalp ameliyatı izine bakın, doğum lekesi sığır kafatası ve şu ünlü lüzumsuz fazla memesi. | Open Subtitles | انظروا لندبة الجراحة تلك ، والوحمة التي تشبه رأس الثور وحلمة ثديه المزدوجة الشهيرة |
| Habeşistan tarafındaki tüm sığır ve tahılı getirmiş olmalısın. | Open Subtitles | كان يجب أن تحضروا كل الحبوب السائبة و اللحم البقرى الى هذا الجانب من الحبشة |
| Pekala, kurbanın yarasında sığır eti bulduğun için... bunun ceset çiftliğindeki bir inekten gelebileceğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | إذاً,لأنك وجدت لحم بقر في مسالك الجرح للضحية فأنت تعتقد أن اللحم من إحدى أبقار مزرعة البحث؟ |
| sığır sürüleri gelmeden dönün. | Open Subtitles | لا تنس أن تعود قبل مسيرات المواشى |